Evliliğiyle İman Kurtaran Kadın

Sahabiler

Kadının evlilik şartı, erkeğin imanını kurtardı.

Müslüman olan Ümmü Süleym -radıyallahu anha- kendisiyle evlenmeyi çok isteyen Ebû Talha’ya, putları terk ederek İslâm’a girmesini şart koştu. Ona:

“–Taptığın şu taşları bir düşün! Sana ne fayda verebilirler ne de zarar! Bir de ağaçtan yaptığınız putları düşün! Bir marangoz gelip sizin için ağacı kesip biçiyor, siz de ilâh diye ona tapıyorsunuz. Ateşe atsanız yanıp kül olur. Yerden biten ve Habeşî bir kölenin yonttuğu odunlara tapmaya utanmıyor musunuz? Eğer şehâdet getirir, Peygamber Efendimize tâbî olursan, hiçbir şey istemeden seninle evlenirim!” dedi.

Defâlarca işittiği bu sözler, nihâyet Ebû Talha’ya tesir etti ve îmanla şereflenmesine vesîle oldu. Buna çok sevinen Ümmü Süleym -radıyallahu anha- istediği kadar dünyalık alabilme imkânı varken, Kelime-i Şehâdet’i mihir olarak kabul etti ve hiçbir şey taleb etmeden Ebû Talha -radıyallâhu anh- ile evlendi. Yani onun mihri “İslâm” oldu.[1]

Dipnot:

[1] Bkz. Nesâî, Nikâh, 63/3340-1; İbn-i Sa’d, Tabakàt, VIII, 426-427; İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-Gâbe, VII, 333.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Hak Din İslam, Erkam Yayınları