“Ey Yalancı, İn Minberden!”

İHSAN

Şeyh Ebu Hafs Haddad’ın, halka vaaz etmek için izin isteyen müridine “Ey yalancı” diye itham etmesinin gerekçesi...

Şeyh Ebû Osman Hayri, şeyhi Ebu Hafs Haddad’dan halka vaaz etmek için izin istedi.

“EY YALANCI, İN MİNBERDEN!”

Şeyhi sordu:

“Bu arzuya düşmen için sebep nedir?” Cevap verdi:

“Halka şefkat ve merhamet!” Şeyh yine sordu:

“Halka şefkat ve merhametin ne derecede?” Ebû Osman Hayri dedi ki:

“Halka şefkat ve merhametim o derece ki, günahlarından ötürü onların yerine beni cehenneme koysalar râzıyım!” Şeyh:

“Böyle insanların halka vaazı makbûldür” dedi ve kendisi de minber yanına oturup Ebû Osman Hayri’nin vaazını dinlemeye koyuldu. Ebu Osman henüz vaaza başlamıştı ki, bir muhtaç, yüksek sesle, sırtına giyecek bir şey istedi. Ebu Osman hemen sırtındaki cübbeyi çıkarıp ona verdi. O zaman şeyhi Ebu Hafs ona bağırdı:

“Ey yalancı, in minberden!” Ebu Osman hayretle inip şeyhine sordu:

“Neden dolayı yalancı oluyorum? Bildirir misiniz?” Şeyh karşılık verdi:

“Şunun için yalancısın ki, eğer senin halka şefkat ve merhametin olsaydı, vermenin sevabını kendine almak yerine başkalarına bırakırdın! Eğer beklediğin hâlde bu sevaba istekli kimse çıkmayacak olursa o zaman kendi cübbeni çıkarıp verirdin!”

Kaynak: Mehmet Lütfi Arslan, Marifet Meclisleri, Erkam Yayınları