Ezan Dinleme Adabı
Ezan okunurken dinleme adabı nasıl olmalı?
Ezan dinleme âdâbı ve fazileti:
1. Ezan okunurken işitenlerin konuşmayı kesmeleri, hatta Kur’an okuyan kimsenin de durup ezanı dinlemesi daha faziletlidir. Başka bir görüşe göre, mescit içinde veya kendi evinde Kur’an-ı Kerim okumakta bulunan kimse, okumasına devam edebilir. Diğer yandan ezan sırasında, işitenlerin söz söylemelerinde veya mutat işlerine devam etmelerinde bir sakınca bulunmadığını söyleyenler de olmuştur.
2. Ezan ve kâmeti işiten kimsenin, bunları müezzin gibi kendi kendine okuması ve “hayye ale’s-salâh ve hayye ale’l-felâh” denirken; “lâ havle velâ kuvvete illâ billâh (Bütün hareket ve güç Allah’a aittir)” demesi ve sabah ezanında müezzinin “es-salâtü hayrun mine’n-nevm (namaz uykudan hayırlıdır)” demesine karşı da “sadakte ve berirte (doğru söyledin, iyi söyledin)” diye icâbette bulunması müstehaptır.
Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: “Ezanı işittiğiniz zaman, müezzinin söylediklerini siz de söyleyin.” [1] Hz. Ömer’in naklettiği bir hadiste Allah’ın Rasûlü (s.a.s), ezanı işitenin, müezzinin söylediklerini aynen tekrarlamasını bildirirken, “hayye ale’s-salâh ve hayye ale’l-felâh” sözleri yerine; “lâ havle velâ kuvvete illâ billâh (bütün hareket ve güç Allah’a aittir)” desin, buyurmuştur.[2]
3. Ezanı işiten kimse şu duayı da okuyabilir: Sa’d İbn Ebî Vakkas (r.a), Nebî (s.a.s)’in şöyle buyurduğunu nakletmiştir: “Bir kimse ezanı işitince: (Eşhedü en lâ ilâhe illâ’llâhü vahdehû lâ şerîke leh ve enne Muhammeden abduhû ve Rasûlüh. Radîytü billâhi Rabben ve bi Muhammed’in Rasûlen ve bi’l-İslâm’i dînen) derse günahları mağfiret olunur.” [3] Duanın anlamı: “Allah’tan başka hiçbir ilâh olmadığına, O’nun tek olup, hiçbir ortağı bulunmadığına, Muhammed’in de O’nun kulu ve Elçisi olduğuna tanıklık ederim. Ben, Rab olarak Allah’ı, Peygamber olarak Muhammed (a.s)’i ve din olarak da İslâm’ı seçtim.”
4. Ezanın amacı namaza çağrı olduğu için, farz namazı kılan kimse ezana en uygun cevabı da vermiş olur.
5. Ezandan sonra vesile duasını okumak müstehaptır. Çünkü Câbir (r.a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.s), ezanı işittiği zaman aşağıdaki duayı okuyana, kıyamet gününde şefaatının helal olacağını bildirmiştir:[4]
“Allâhümme Rabbe hâzihi’d-da’veti’t-tâmmeh ve’s-salâti’l-kâimeh, âti Muhammeden el-vesîlete ve’l-fazîlete (ve’d-derecete’r-rafîah). Veb’ashü makâmen mahmûdeni’llezî va’adteh (İnneke lâtuhlifü’l-mîâd).”
Anlamı: “Allah’ım! Ey şu eksiksiz çağrının ve kılınacak namazın Rabbi olan Allah’ım! Muhammed’e vesîleyi ve fazîleti (ve yüksek dereceyi) ver! Onu kendine söz vermiş olduğun övülmüş makama yükselt (Şüphesiz sen verdiğin sözden dönmezsin).”
Cünüp olan kimse de ezanla ilgili dualara muhataptır. Âdetli veya loğusa kadınlar namazdan muaf oldukları için ezanla ilgili bir yükümlülükleri de bulunmaz.
Birden çok ezan işitilen yerlerde, ilk okunan ezana icabet yeterlidir.[5]
Dipnotlar:
[1] Buhârî, Ezân, 7; Müslim, Salât, 10, 11; Tirmizî, Salât, 40, Menâkıb, 1; Nesâî, Ezân, 33, 35-38; İbn Mâce, Ezân, 4. [2] Müslim, Salât, 12. [3] Müslim, Salât, 13. [4] Buhârî, Ezân, 8. Tefsîru Sûre, 17-11; Müslim, Salât, 11; Nesâî, Ezân, 37; Ebû Dâvud, Salât, 37, H.No: 529. [5] Kâsânî, age, I, 155; İbnü’l-Hümâm, age, I, 173; İbn Âbidin, Reddü’l-Muhtâr, I, 367; Şirâzî, Mühezzeb, I, 58; İbn Kudâme, age, I, 426 vd; Zühaylî, age, I, 552 vd.
Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslam İlmihali, Erkam Yayınları