Ezan ile İlgili Hadisler

HADİSLER

Ezan ile ilgili hadisler nelerdir? Peygamberimizin (s.a.v.) ezan konusu hakkındaki bazı hadisleri...

Peygamberimizin (s.a.v.) ezan ile ilgili hadis-i şerifleri...

EZAN HAKKINDA HADİSLER

İbn Ömer (r.a.) şöyle anlatırdı:

“Müslümanlar, Medine’ye geldiklerinde namaz için (herhangi bir) çağrı yapılmazdı; bir araya toplanırlar ve namaz vaktini beklerlerdi. Bir gün bu konuyu aralarında konuştular. Kimisi, ‘hıristiyanların çanı gibi bir çan edinelim.’ dedi. Kimisi, ‘yahudilerin (boynuz) borusu gibi bir boru edinelim.’ dedi. Ömer ise, ‘Namaza çağıracak birini gönderseniz ya!’ dedi. Bunun üzerine Allah Resûlü (s.a.v.): ‘Ey Bilâl, kalk da namaza çağır!’ buyurdu.” (Buhârî, Ezân, 1)

***

Enes b. Mâlik’in (r.a.) oğlu Ebû Umeyr (r.a.), ensardan olan amcalarından birinin şöyle dediğini nakletmiştir:

“Peygamber, insanları namaza nasıl toplayacağı konusunu düşünüyordu. Kendisine, ‘Namaz vakti girince bir bayrak dik, onu görünce (insanlar) birbirlerine haber verirler.’ denildi. Fakat o, bu teklifi beğenmedi... Abdullah b. Zeyd b. Abdirabbih Resûlullah’ın düşüncesini içinde hissederek oradan ayrıldı. (O gece) rüyasında ezanı gördü. Sabahleyin hemen Resûlullah’a gelerek, ‘Ey Allah’ın Resûlü! Ben uyku ile uyanıklık arasında iken birden birisi yanıma geldi ve bana ezanı öğretti.’ diyerek rüyasını anlattı. Bunun üzerine Resûlullah, ‘Ey Bilâl kalk ve Abdullah b. Zeyd sana ne söylerse onu yap!’ buyurdu.” (Ebû Dâvûd, Salât, 27)

***

Hafs b. Âsım b. Ömer b. Hattâb’ın (r.a.), babası aracılığıyla dedesi Ömer b. Hattâb’dan (r.a.) rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Müezzin ‘Allâhü ekber, Allâhü ekber’ dediğinde sizden biri de ‘Allâhü ekber, Allâhü ekber’ derse; sonra müezzin, ‘Eşhedü en lâ ilâhe illâllâh’ dediğinde o da, ‘Eşhedü en lâ ilâhe illâllâh’ derse; ardından müezzin, ‘Eşhedü enne Muhammeden Resûlullâh’ dediğinde o da, ‘Eşhedü enne Muhammeden Resûlullâh’ derse; sonra müezzin, ‘Hayye ale’s-salâh’ dediğinde o, ‘Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh’ derse; sonra müezzin, ‘Hayye ale’l-felâh’ dediğinde o, ‘Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh’ derse; ardından müezzin ‘Allâhü ekber, Allâhü ekber’ dediğinde o da ‘Allâhü ekber, Allâhü ekber’ derse; sonra müezzin ‘Lâ ilâhe illâllâh’ dediğinde o da bütün kalbiyle ‘Lâ ilâhe illâllâh’ derse, cennete girer.” (Müslim, Salât, 12)

***

Mâlik b. Huveyris (r.a.) anlatıyor:

“Yolculuğa çıkmak isteyen iki kişi Peygamber’in yanına geldi. Peygamber onlara şöyle buyurdu: ‘Yola çıktığınızda (namaz vakti geldikçe) ezan okuyup ardından kâmet getirin. Sonra büyüğünüz imam olsun.’” (Buhârî, Ezân, 18)

***

Ma’dân b. Ebû Talha el-Ya’murî (r.a.) anlatıyor:

“Ebu’d-Derdâ bana, ‘Evin nerede?’ diye sordu. ‘Hıms şehrinin dışında bir köyde.’ diye cevap verdim. Bunun üzerine Ebu’d-Derdâ dedi ki, ‘Resûlullah’ı şöyle derken işittim: ‘Bir köyde üç kişi bulunur da ezan okunmaz ve orada namaz kılınmazsa, şeytan onlara musallat olur. Sen cemaate devam et. Çünkü sürüden ayrılanı kurt kapar.’” (İbn Hanbel, VI, 445)

***

Nadr b. Süfyân (r.a.), Ebû Hüreyre’yi (r.a.) şöyle derken işitmiştir:

“Resûlullah ile birlikteydik, derken (namaz vakti girdi ve) Bilâl kalkıp ezan okudu. Bitirdiğinde Resûlullah şöyle buyurdu: ‘Kim gönülden inanarak bunun söylediklerini söyler (ezanı tekrar eder)se cennete girer.’” (Nesâî, Ezân, 34)

***

Enes b. Mâlik’ten (r.a.) nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Ezan ile kâmet arasında yapılan dua geri çevrilmez.” (Ebû Dâvûd, Salât, 35)

***

Ebû Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“İnsanlar ezandaki ve birinci saftaki (sevabı) bilselerdi, ezan okumak ve birinci safta yer almak için aralarında kura çekmekten başka bir yol bulamazlar ve (sonunda) kura çekerlerdi...” (Buhârî, Ezân, 9; Müslim, Salât, 129)

***

Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

Müezzin, sesini ulaştırmak için ne kadar güç sarf ederse o kadar bağışlanır. Kuru ve yaş (ne varsa hepsi) onun lehine şahitlik eder. (Cemaatle) namaza katılan kimseye de yirmi beş namaz (sevabı) yazılır ve iki namaz arasındaki (günahları) affedilir.” (Ebû Dâvûd, Salât, 31)

***

Câbir b. Abdullah’tan (r.a.) rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Kim ezanı işitince, ‘Ey bu mükemmel davetin ve kılınan namazın Rabbi olan Allah’ım! Muhammed’e sana yaklaştıran her türlü vesileyi ve fazileti ihsan et. Onu, kendisine vaad etmiş olduğun Makâm-ı Mahmûd’a kavuştur.’ derse kıyamet günü şefaatim ona helâl olur.” (Buhârî, Ezân, 8; Ebû Dâvûd, Salât, 37)