Ezcümle Ne Demek?
Ezcümle: Belli başlı, başlıca, başka şeyler arasında anlamına gelmektedir.
EZCÜMLE KELİMESİNE ÖRNEKLER
Ezcümle orucun bütün bu faydalarına binâen hadîs-i şerîfte hulâsaten ne güzel buyurulmuştur:
“Oruç tutunuz ki, (madden ve mânen) sıhhat bulasınız!” (Taberânî)
*****
Tevbe-i nasûha yönelen gönüller, bu rivâyette de görüldüğü gibi gerçek ve kâmil mânâdaki merhamet ve muhabbetin en tesirli nağmelerini Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’den duymuştur. Ezcümle bütün insanlık âlemi, tesellî, şifâ ve ferahlık veren terennümleri, O’nun mübârek dudaklarından işitmiştir. Uçsuz bucaksız af ve kerem denizini ve onun ümit sâhilini yine “Varlık Nûru”nun keremiyle görmüştür. Bütün günahlara rağmen “Ey benim kullarım!” şeklindeki müşfikâne ilâhî hitâba da yine o Fahr-i Kâinât -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in yüzü suyu hürmetine nâil olmuştur.
*****
Bütün zorluğuna rağmen ihlâsı muhâfaza edebilen kullar ise pek çok ilâhî lutuflara mazhar olurlar. Ezcümle:
İhlâs, kulları en büyük hayır olan ilâhî rızâya nâil eyler. Çünkü Allâh’ın, insanların amellerinden murâdı, ancak kendi rızâsının hedeflenmiş olması, yâni ihlâstır. Âyet-i kerîmelerde buyrulur:
“(Ey Rasûlüm!) Şüphesiz ki Kitâb’ı Sana hak olarak indirdik. O hâlde Sen de dîni Allâh’a has kılarak ihlâs ile kulluk et!” (ez-Zümer, 2)
*****
Nitekim Allâh Rasûlü’nün vefâtından sonra, insanlar arasında irtidat hareketlerinin başgösterdiği bir hengâmede, Süheyl bin Amr -radıyallâhu anh-, Allâh Rasûlü’nün haber verdiği o medhe şâyan konuşmasını yapmıştır.
Ezcümle şöyle diyordu:
“…Vallâhi, ben iyi biliyorum ki bu dîn, güneşle ayın doğuşu ve batışı devâm ettikçe, dipdiri ayakta kalacaktır…”
YORUMLAR