Fahri Kainat Ne Demek?

NE NEDİR?

Fahr-i Kâinât: Varlıkların iftihâr kaynağı anlamına gelmektedir. Hazret-i Peygamber -sallâllâhü aleyhi ve sellem- Efendimiz.

FAHRİ KAİNAT KELİMESİNE ÖRNEKLER

Fahr-i Kâinât Efendimiz, bir hadîs-i şerîflerinde buyurmuşlardır ki:

“Cibrîl bana Allah Teâlâ’nın şöyle buyurduğunu söyledi:

«Bu dîn (yâni İslâm), Zâtım için seçip râzı olduğum bir dîndir. Ona ancak cömertlik ve güzel ahlâk yakışır. Müslüman olarak yaşadığınız müddetçe onu, bu iki hasletle yüceltiniz!»” (Heysemî, VIII, 20; Ali el-Müttakî, Kenz, VI, 392)

*****

Bir mü’minin, rûhânî vasıflarını tekâmül ettirerek kâmil bir hâle gelebilmesi, ancak Fahr-i Kâinât -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in kalbî hayâtından ve yüce ahlâkından nasiplenebilmesiyle mümkündür. Bu hâl, Fahr-i Kâinât Efendimiz’e

duyulan muhabbet ve O’nun rûhâniyetine bürünebilme nisbetinde gerçekleşir.

*****

Bir hırsızlık hâdisesinde, cezânın tatbik edilmemesi için ricâda bulunmak üzere gelen kişiye Fahr-i Kâinât Efendimiz, en sevgili kızını misâl vererek:

“Allâh’a yemin ederim ki, Muhammed’in kızı Fâtıma hırsızlık yapsaydı, elbette onun da elini keserdim.” buyurmuştur. (Buhârî, Enbiyâ, 54; Müslim, Hudûd, 8, 9)5

Zîrâ fert ve toplumların saâdeti için adâlet zarûrîdir.

Hazret-i Ömer radıyallâhu anh- bu hakîkate şu veciz sözüyle işâret eder:

ا لْعَ دْ لُ أَسَ اسُ ا لْمُ لكِ

“Adâlet, mülkün (devletin, bağımsızlık ve iktidârın) temelidir.”

*****

Fahr-i Kâinât Efendimiz’e duyulan muhabbet; ibâdetlere huzur, beşerî davranışlara nezâket, ahlâka incelik, gönüllere rikkat, sîmâlara nûrâniyet, lisanlara rûhâniyet, nazarlara derinlik olarak akseder. Zîrâ bütün bu güzelliklerin tahsil edileceği

en feyizli menbâ, Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’dir.

*****

Fahr-i Kâinât Efendimiz’e duyulan muhabbet; ibâdetlere huzur, beşerî davranışlara nezâket, ahlâka incelik, gönüllere rikkat, sîmâlara nûrâniyet, lisanlara rûhâniyet, nazarlara derinlik olarak akseder. Zîrâ bütün bu güzelliklerin tahsil edileceği

en feyizli menbâ, Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’dir.