Fahşa Ne Demek?
Fahşâ: Akıl ve mantığın kabul edemeyeceği söz ve iş. Meşrû olmayan şehvânî hâller, fuhuş, zinâ anlamlarına gelmektedir.
FAHŞA KELİMESİNE ÖRNEKLER
Dikkat edilecek olursa âyet-i kerîmede, namazı huşû ile kılabilmek için kişinin, “Allâh’a kavuşuyormuşçasına” ve “O’na dönüyormuşçasına” bir hâlet-i rûhiye içinde bulunmasının lüzûmu açıkça belirtilmektedir. Yâni namazın beden ve kalb âhengi içinde kılınması zarûrîdir. Ancak böyle bir namaz mü’mini fahşâ ve münkerden koruyabilir.
*****
“Namazı devam üzere kıl! Gerçekten namaz, fahşâdan, yâni çirkinlik, edebsizlik, fuhşiyyat ve münkerden; aklın ve dînin beğenmeyeceği uygunsuzluk ve günahtan meneder.” (el- Ankebut, 45)
*****
Namaz, dünyâ ile ukbâ arasında bir mîrac yolculuğudur. Namazını tâdil-i erkân ve huşû içerisinde edâ edip tekrar günlük meşgalelerine dönen bir mü’min, sanki öldükten sonra tekrar hayâta avdet ettirilmişçesine bir gönül hassâsiyetiyle yaşar. Böyle bir namaz, insanı münkerden ve fahşâdan korur. Gerçek mânâsıyla edâ edilen namaz, müthiş bir tefekkür-i mevt tâlimidir.
*****
Cenâb-ı Hak her zaman ve mekânda bizimle beraberdir. Mühim olan bizim ne kadar O’nunla beraber olduğumuzdur. Allah ile beraberlik şuuruyla yapılan küçücük bir amel bile dağlar misâli bir hacim kazanırken, Hak’tan gâfil olarak yapılan hiçbir amelden hayır gelmez. Böyle gâfil bir gönlün kıldığı namaz ruhsuzdur, insanı fahşâ ve münkerden, yani edepsizlik ve günahlardan koruyamaz. Verdiği sadaka; nefsânî arzuları tatmin için olduğundan, boşa çıkar. Ettiği duâlar ve işlediği ameller karşılıksız, yaptığı tevbe ise tevbeye muhtaçtır.