Fecr Suresi 19. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Fecr Suresi 19. ayeti ne anlatıyor? Fecr Suresi 19. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Fecr Suresi 19. Ayetinin Arapçası:
وَتَأْكُلُونَ التُّرَاثَ اَكْلًا لَمًّاۙ
Fecr Suresi 19. Ayetinin Meali (Anlamı):
Mirastan ne gelse, helâl-haram demeden alabildiğine yiyorsunuz.
Fecr Suresi 19. Ayetinin Tefsiri:
Âyetlerin
meâlinden de anlaşılacağı üzere bu tip insanlar:
Birincisi;
kendileri Allah’tan ikram beklerken, en çok ikrama muhtaç olan yetimleri
görmezden gelir, onlara ikram etmezler. Onlara değer verip, ellerinden tutarak
hallerini düzeltmeye çalışmazlar. Halbuki yetimlere alaka gösterip onları
koruyup kollamak, Allah katında çok makbul bir ameldir.
İkincisi;
fakiri, yoksulu, yâni muhtaçları yedirip doyurmaya, ihtiyaçlarını karşılamaya
teşvik etmezler. Kendileri bu işi yapmadıkları gibi, başkalarını da
yönlendirmezler. Aksine ondan kaçınır, birbirlerini bunu yapmaktan nefret
ettirirler. Hatta o fakirler üzerinden geçinmek isteyip taşkınlık ederler.
Çünkü onların böyle bir dertleri yoktur. Bütün dert ve kaygıları kendi
menfaatlerinin peşinden koşmak, midelerini tıka basa doldurmak, her türlü
nefsânî hazlarını tatmin yollarını aramaktır. Zira bu tipler, nefsin derin
çukurları içinde boğulup kalmış zavallılardır.
Üçüncüsü;
yine aynı dünya perestliğin ve madde tutkusunun sevkiyle mirası yerler. Onun helâl
mi haram mı olduğuna bakmadan üzerine konar, oburca yerler. اللم (lemm), iyisine kötüsüne bakmayıp toplamak, derleyip biriktirmek,
bir de bir yere inip konmak mânalarına gelir. Burada “yeme”nin sıfatı olması
bakımından, “haramına helâlına bakmayıp yiyişte toplamak, toptan yemek, yahut
hazıra konarak nereden geldiğini düşünmeksizin acımadan yemek” mânalarını ifade
eder. Bu, hak ve hukuku gözetmeyerek şiddetli hırs ve iştah ile oburcasına
yemek, demektirr.
Dördüncüsü;
malı çok severler. Bütün hırslarıyla, arzu ve tutkularıyla malı severler. Helâl,
haram demeden, bulup alıp biriktirmek isterler. Kapıp göğüslerine basarlar.
Halbuki sahibinin elinde hayır için sarf edilmeyip yığılan mal, mirasyedilerin
ellerinde eğlence yollarında yenilip yok olup gitmektedir. Kazanıp yığana günah
ve vebalinden başka bir şey kalmamaktadır. Şâirin ifadesiyle:
“Cem‘-i mal eylediğin râhat içündür ammâ
Renci artar ağır oldukça yükü hammâlın.” (Sâmî,
Arpaemînizâde)
“Gerçi
sen biraz rahat yaşamak için para ve mal sahibi olmaya bakıyor ve eline
geçenleri de biriktiriyorsun. Ama düşün ki, hammalın sırtındaki yük çoğaldıkça
veya ağırlaştıkça, zavallının da sıkıntısı, ağrı ve sızısı o nispette
fazlalaşır.”
Gerçek
şu ki, bütün bunlar âhireti düşünmemek, Yüce Allah’ın her an “gözetleme
yerinde”n, bir avcı dikkatiyle kullarını gözetlediğini hesaba katmamaktan
kaynaklanmaktadır. Halbuki hesaba katmadıkları o kıyamet mutlaka kopacaktır:
Fecr Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Fecr Suresi 19. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...