Felâk Suresi 5. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Felâk Suresi 5. ayeti ne anlatıyor? Felâk Suresi 5. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Felâk Suresi 5. Ayetinin Arapçası:
وَمِنْ شَرِّ حَاسِدٍ اِذَا حَسَدَ
Felâk Suresi 5. Ayetinin Meali (Anlamı):
“Kıskandığında hasetçinin şerrinden!”
Felâk Suresi 5. Ayetinin Tefsiri:
Haset,
bir kişinin kardeşinin sahip olduğu nimetlere; kocasına, hanımına, evladına,
malına, ilmine göz dikerek bunların onun elinden çıkmasını istemesi ve bunu
gerçekleştirmek için de bir kısım hileli yollara baş vurmasıdır. Bu itibarla
haset son derece tehlikeli ve zarar verici bir duygudur. Haset kişinin içinde
kalıp, söz veya fiil olarak dışa yansımadığı sürece başkasına zarar vermez.
Fakat haset edeni rahat bırakmaz, gece gündüz içini kemirir durur. Söz ve fiil
olarak dışa yansımaya başladığı zaman haset edilene de zarar verir. Buna işaret
etmek üzere âyette “kıskandığı zaman” kaydı getirilmiştir.
Şâir
Recâîzâde Ekrem der ki:
“Haset-perverlerin hâli yamandır,
Ki yoktur bir belâ beter hasetten.
Sarılmış nefse bir müz‘iç yılandır,
Ki gitmez çıkmadık can cesetten.”[1]
Hasedin
üç derecesi vardır. İkisi yasaklanmış üçüncüsü teşvik edilmiştir. Birincisi
kardeşinin elindeki nimetin gitmesini istemek, ona başka nimetlerin gelmesini
istememek ve bundan rahatsız olmaktır. Kendisine gelmese de ondan gitmesini
arzulamaktır. İkincisi kardeşinin elindeki nimetin ondan çıkarak kendisine
gelmesini istemektir. Üçüncüsü ise kardeşinin elindeki nimetin ondan çıkmasını
istemeksizin o nimetten kendisinde de olmasını arzulamasıdır. İşte bu üçüncü
duyguya “gıpta” veya “imrenme” denilir. Haset kötü, fakat imrenme güzeldir.
Haset fert ve toplumu çöküntüye götürürken, imrenme fertleri gayrete getirerek,
yarışmaya iterek toplumu ilerlemesine yardımcı olur. Efendimiz (s.a.s.) şu beyânlarıyla
imrenmeyi teşvik etmiştir:
“Ancak şu iki kişiye imrenilir: Allah’ın verdiği malı Allah
yolunda harcayan ve Allah’ın verdiği ilim ve hikmete göre yaşayan ve
başkalarına da öğreten kişilere.” (Buhârî, İlim 15; Tevhid 45)
Peygamber
Efendimiz (s.a.s.): “Ateş odunu yeyip bitirdiği gibi, haset de iyilikleri
yer bitirir” (Ebû Dâvûd, Edeb 44; İbn Mâce, Zühd 22) buyurarak
hasetten sakındırmaktadır. Çünkü haset başkalarına zarar verdiği gibi, kişinin
kendine de çok zarar vericidir. Haset kişiyi Allah’a karşı isyana, O’nun
taksimatına razı olmamaya, günaha girmeye ve hayatı binbir türlü sıkıntı,
üzüntü ve huzursuzluklarla geçirme yol açar. O halde hem hasetten hem haset
etmekten hem de haset edenden Allah’a sığınmak gerekir.
Genel
olarak bütün yaratıkların, özel olarak da gece, büyücü ve hasetçinin şerrinden
Allah’a sığınmayı emreden Felak sûresini, insanın dünyada da âhirette de başına belâ olabilecek ve onu sonsuz bir
hüsrana sürükleyecek en büyük şerden Rab, Melik ve İlâh gibi üç büyük sıfatıyla
birlikte Allah Teâlâ’ya sığınmayı emreden Nâs sûresi takip edecek ve Kur’ân-ı
Kerîm bu sûreyle sona erecektir:
[1] Haset-perver:
Hasete düşkün, haset eden. Beter: Kötü. Müz’iç: Acı ve ızdırap
veren.
Felâk Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Felâk Suresi 5. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...