Fesad Ne Demek?

NE NEDİR?

Fesâd: Bozukluk, çürüklük. Karışıklık, nifak anlamlarına gelmektedir.

FESAD KELİMESİNE ÖRNEKLER

Yunan medeniyeti, fâsit bir dâire hâline gelen felsefî münâkaşa ve hurâfelerin fesâdı içerisinde boğulurken, Hint medeniyeti de ahlâkî ve ictimâî açıdan en ibtidâî devrini yaşamaktaydı.

*****

«Allâh’ım, Sen bize hidâyet etmemiş olsaydın, ne sadaka verebilir ne de namaz kılabilirdik! Yâ Rab! Düşmanla karşılaştığımızda üzerimize sekînet indir! Ayaklarımızı kaydırma! Onlar bize saldırdılar. Bizi fitne fesâda düşürmek istediklerinde biz kaçmaz, dayatırız!»

*****

İnsanlar, hayvanlar ve diğer bütün varlıklarla birlikte bütün kâinâtı yaratan ve onu muhteşem bir nizâm üzere ayakta tutan Cenâb-ı Hak’tır. Yüce Rabb’imiz, akıl ve irade lûtfettiği insanların kendi aralarındaki

münâsebetleri ve diğer varlıklara karşı davranışlarını tanzim etmek için İslâm’ı göndermiştir. Yani İslâm ilâhî ve hak bir dindir. İslâm’ı insaf ile inceleyen herkes bunu kabûl eder.

Cenâb-ı Hak bütün noksan sıfatlardan münezzehtir. Dolayısıyla O, hiçbir zaman fesâdı, yani terörü ve kötülüğü istemez. Nitekim Cenâb-ı Hak, münâfık ve kötü insanlardan bahsederken şöyle buyurmaktadır:

“O iş başına geçti mi, yeryüzünde ortalığı fesâda vermek, ekinleri tahrip edip nesilleri bozmak için çalışır. Allah fesâdı sevmez!” (el-Bakara, 205)

Yine Cenâb-ı Hak, fesâdı istemeyi, onu hoş görmeyi ve fesat çıkarmak için fırsat ve yol aramayı kullarına yasaklayarak şöyle buyurur:

“Yeryüzünde fesat çıkarmanın peşinde koşma! Şüphesiz ki Allah, fesatçıları sevmez.” (el-Kasas, 77)