Filistinlilerin Cesareti Sebebiyle İslam’ı Seçti

Eski İngiltere Başbakanı ve Ortadoğu Dörtlüsü Temsilcisi Blair'in Müslüman baldızı Booth, Müslüman olmasında Filistin ve Gazze'ye yaptığı seyahatler ile Filistinlilerin cesaretinin büyük etkisi olduğunu söyledi.

Eski İngiltere Başbakanı ve Ortadoğu Dörtlüsü Temsilcisi Tony Blair'in eşi Cherie Blair'in kız kardeşi olan ve 2010 yılında İslamiyet'i seçen 47 yaşındaki Lauren Booth, İsrail'in Gazze'deki saldırıları hakkında konuştu.

“GAZZE HALKI ALLAH’IN ADALETİNE İNANIYOR”

Booth, ABD'nin İsrail'i silahlandırdığını, dolasıyla yaptığı kınamaları samimi bulmadığını belirterek, ülkesi İngiltere'nin ise İsrail ile yaptığı askeri anlaşmaları gözden geçirmekte olduğu açıklaması yaptığını hatırlattı. Buna rağmen İngiltere'nin İsrail ile silah anlaşmalarını iptal etmeyeceğini düşündüğünü dile getiren Booth, "Yine de hükümetin anlaşmaları gözden geçireceğini söylemesi baskı altında olduğunu gösteriyor. Bu da iyi bir şey" dedi.

Lauren Booth, Gazze'deki krizin Birleşmiş Milletler güvenlik güçlerinin müdahalesiyle ve İsrail'e yönelik yaptırımlarla son bulabileceğini düşündüğünü ifade etti. Gazze halkının Allah'ın adaletine inandığını belirten Booth, şöyle konuştu:

"Bu nedenle bu saldırılara karşı yıkılmayarak bir arada durabiliyorlar. Müslümanlar, çocuklar öldürülürse cennete gideceklerini biliyor. Ancak çocukların korkunç şekilde yaralanmasından dolayı çok üzülüyorum. İsrail, Gazze'de bilerek sakat bir nesil yaratıyor. Bunun yükü dünyanın omuzlarındadır. Her yaralanan çocuğun sorumluluğu bizim ayıbımızdır."

“TEKRAR GAZZE'YE GİTMEK İSTERİM”

Booth, 2008 yılından bu yana birkaç kez Gazze'ye giderek yardım götürdü. Gazze'ye tekrar gidip gitmeyeceği sorusu üzerine Booth, "Yarın ya da gelecek hafta, en kısa zamanda, insanların yanında olmak ve yardım etmek için Gazze'ye tekrar gitmek isterim. İnşallah Gazze yeniden inşa edilecek ve çok güzel bir yer olacak" yanıtını verdi.

Dört yıl önce Müslüman olmasında Filistin'e ve Gazze'ye yaptığı seyahatlerin büyük etkisi olduğunu ifade eden Booth, "Filistin halkının cesaretinin büyük etkisi var. Orada gördüklerim minnet duygusunu ve neden hayatta olduğumuzu düşünmemi sağladı. Filistin halkına bana bunu öğrettiği için teşekkür ediyorum" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Gazze saldırılarıyla ilgili duyarlı sözlerine saygı duyduğunu belirten Booth, uluslararası camianın Gazze ile ilgili daha fazla şey yapması gerektiğini belirtti.

Kaynak: Anadolu Ajansı

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.