Firâset Sahibi Olmanın Şartları

Nasıl ki Güneş, ısı ve ışığından istifâde etmek isteyenlerden ricâ ve yalvarma beklemezse, firâset sahibi müʼminler de kendilerinden beklenenleri, söylenmesine gerek kalmadan yerine getirmelidirler…

Hizmet eden kişi, hizmetine devam ettiği müddetçe mânen de terakkî etmelidir. Gönlünü Rabbine lâyık-ı vechile verip ihlâs, edeb ve tevâzu üzere kulluk vazifesini kemâliyle yapmaya gayret etmelidir. Hizmet ehli, rûhen inkişâf ve terakkî edemezse, yaptığı hizmetler ekseriyetle tersine tahakkuk eder. Böyle olunca yapılması îcâb edeni yapmaz, yapılmaması îcâb edeni yapar.

Çünkü firâset sâhibi olamamıştır. İş böyle cereyân edince de hizmetten semere alınamaz ve yorgunluktan başka bir şey elde edilmez. Çünkü niyeti zayıf olduğu için -her ne kadar kendini kusursuz görse de- Cenâb-ı Hakk’ın nusretinden mahrum kalır. Bu bakımdan ilâhî muhabbet ve nusrete nâil olabilmek için, gönüllerimizin takvâ duygusu ile olgunlaşmasına ehemmiyet vermemiz îcâb eder.

Makbul bir hizmet sunabilmek, firâset sâhibi olup Allâh’ın nusretine nâiliyetle mümkündür. Bu da Allâh’ın sevdiği bir kul olabilmeye bağlıdır. Bunun yolu ise hadîs-i kudsîde şöyle beyân edilmiştir:

“…Kulum, kendisine emrettiğim farzlardan daha sevimli herhangi bir şeyle Bana yakınlık sağlayamaz. (Farzlara ilâveten işlediği) nâfile ibâdetlerle de yaklaşmaya devam eder; nihâyet onu severim. Kulumu sevince de Ben (âdetâ) onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli ve yürüyen ayağı olurum. Benden ne isterse, mutlaka veririm. Bana sığınırsa, onu korurum.” (Buhârî, Rikâk, 38)

FİRÂSET SAHİBİ OLMANIN ŞARTLARI

Kalbin zindeliğini muhâfaza edip mânen terakkî etmek, nazargâh-ı ilâhî olan gönlün selîm hâle gelmesine bağlıdır. Bu ise, şu esaslara riâyetle sağlanabilir:

  1. Rızkın helâl olmasına dikkat etmek.
  2. Kul ve mahlûkât hakkına riâyet etmek.
  3. Sürekli istiğfar ve duâ hâlinde bulunmak.
  4. Kur’ân-ı Kerîm okumak ve ahkâmına tâbî olmak.
  5. İbâdetleri huşû ile edâ etmek.
  6. Geceleri ihyâ etmek. (Gecelerimiz ne kadar aydınlık olursa, o, gündüzümüze de in’ikâs eder. Seherler, en kıymetli onlardır. O vakitleri ziyân etmek, acı bir mahrûmiyettir.) 
  7. Zikrullâh ve murâkabeye devam etmek. 
  8. Ölümü tefekkür etmek. 
  9. Sâlih ve sâdıklarla beraber olup, fâsık ve fâcirlerden uzak durmak. 
  10. İlmiyle amel eden âlim ve âriflerin sohbetlerine devâm etmek. 
  11. İnfak ehli olmak. 

Hâsılı insanı eğitip onu yetiştirecek eğitimci, hocaefendi, öğretmen gibi hizmet insanlarının önce kendi gönüllerini bir dergâh hâline getirmeleri zarûrîdir. Gönül âlemi bir dergâh hâline gelmemiş kimselerin bina duvarlarından farkı yoktur. Ki bunlar, bir müddet sonra yıkılır ve yok olurlar. Ancak gönüllerini insanlara açarak onları kucaklayanlar, Hazret-i Mevlânâ ve Yûnus Emre Hazretleri gibi kıyâmete kadar yaşarlar ve mekteplerindeki ezel ve ebed dersleri de kesintisiz devam eder.

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Hizmet ve Âdâbı, Erkam Yayınları.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.