Firavun'un Sefil Propagandası
Allah'ın yardımı ile Hz. Musa'nın hakkı söylemesine engel olamayan Firavun'un diğer İslam düşmanlarınında yaptığı gibi Hz. Musa'ya yaptığı karalama çabası ve yalanları...
Hazret-i Mûsâ’nın mûcizeleri karşısında acze düşen ve halkının tevhîd dînine gireceğinden korkan Firavun, Nil’in kenarında bir otağ kurmuştu. İki sene müddetle gelip geçenlere:
“–Mûsâ’ya inanmayın!” diyor ve:
“–Taptığınız ilâhlarla beraber ben de sizin Rabbinizim!” diyordu.
“Firavun kavmine seslendi ve şöyle dedi:
«–Ey kavmim! Mısır mülkü ve altımdan akıp giden şu ırmaklar benim değil mi? Hâlâ görmüyor musunuz?
Yoksa ben, zayıf ve neredeyse söz anlatamayacak durumda bulunan şu adamdan daha hayırlı değil miyim?” (ez-Zuhruf, 51-52)
Firavun, kendisinin saltanat, kudret, servet ve ihtişâmını ortaya koymak istiyor, buna mukâbil Mûsâ -aleyhisselâm-’ın dilinde tutukluk bulunan fakir ve zayıf bir kimse olduğunu söylüyordu:
“O’na altın bilezikler verilmeli veya yanında O’na yardımcı melekler gelmeli değil miydi?” (ez-Zuhruf, 53) diyerek, böyle birinin peygamber olamayacağını iddiâ ediyordu.
İşte böylece:
“Firavun kavmini aldattı; onlar da kendisine boyun eğdiler. Onlar fâsık bir kavimdir.” (ez-Zuhruf, 54)
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Nebiler Silsilesi-2, Erkam Yayınları