Fransa İddialara Dayanarak Bir Cami Daha Kapatıyor

Fransa'nın Allonnes kentinde, bir caminin "aşırı fikirler savunulduğu" gerekçesiyle kapatılacağı belirtildi.

Sarthe Valiliğinden yapılan yazılı açıklamada, 300 kişilik cemaate sahip camide "radikal İslamcı harekete" bağlı veya yakın kişilerin bulunduğu, vaazlarda terör eylemleri düzenlemenin, şiddetin, nefretin, ayrımcılığın, "şehit" olmanın ve "şeriatın" tesis edilmesinin teşvik edildiği iddia edildi.

Camide, 110 öğrencisi bulunan Kur'an kursunun yer aldığı ifade edilen açıklamada, kursta "silahlı cihadın" öneminin anlatıldığı ileri sürüldü.

Açıklamada, bunun üzerine İçişleri Bakanı Gerald Darmanin'in talebiyle bu caminin kapatılması için gerekli prosedürlerin başlatıldığı aktarıldı.

Le Figaro gazetesinin konuyla ilgili haberinde, bu camiyle bağlantılı 8 kişinin de banka hesaplarına el konulacağı kaydedildi.

Hükümet Sözcüsü Gabriel Attal ise yaptığı açıklamada, "İslamcılığa", nefrete ve radikalleşmeye karşı taviz vermediklerini belirterek, "Cumhuriyete saldırı düzenlendiği zaman, (Cumhuriyet'in) ona yanıt vermesi gerekiyor. Güçlü şekilde yanıtlamalı. Caminin kapatılması için gerekli prosedürlerin başlatılmasını istedik." ifadesini kullandı.

İçişleri Bakanı Darmanin, 29 Eylül'de, Le Figaro gazetesine verdiği demeçte, "ayrılıkçı" yasası yürürlüğe girmeden önce ülkede "aşırıcıların" bulunduğu 650 yerin kapatıldığını ve 24 bin yerin polis tarafından denetlendiğini vurgulamıştı. Darmanin, Kasım 2020'den bu yana "radikalleştiği" iddiasıyla 89 camide yapılan denetlemelerin sonucunda 3'te 1'inin kapatıldığını dile getirmişti.

Fransa yönetimi, ağustosta kabul ettiği "ayrılıkçı" yasasıyla Müslümanların hayatına müdahale ettiği gerekçesiyle eleştiriliyor.

Yasa ile ele alınan başlıca konular arasında, kamu hizmetinde tarafsızlık ve cumhuriyet prensiplerine uygunluk, çok eşlilik ve zorla evlendirme, uzaktan eğitimin kısıtlanması, özel okulların durumunun gözden geçirilmesi, derneklerin hem faaliyet hem finansal anlamda denetlenebilir olması yer alıyor.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.