Fransa'da İslamofobi, Nitelikli Müslüman Kadınları Ülkeden Göçe Zorluyor

ÜMMET

Fransa'da Müslüman karşıtlığı, başörtülü kadınların, yüksek eğitimli ve ülkeye katkıda bulunacak mesleki becerilere sahip olmalarına rağmen toplumda kabul görmemelerine yol açıyor.

Fransa'da Müslüman kimliğiyle kariyer yapmak isteyen kadınlar, yeterli eğitim ve donanıma sahip olsalar da gördükleri ayrımcılık nedeniyle ülke dışında iş imkanları aramak zorunda kalıyor.

AA Akademinin koordinasyonunda gazeteci Nisa Efendioğlu'nun Fransa'yı terk etmiş veya kariyerlerine devam etmek için ülkeden ayrılmayı planlayan 20 Müslüman kadınla derinlemesine mülakat yaparak hazırladığı rapora göre, Fransa'daki Müslüman kadınlar, iş hayatında ayrımcılığa maruz kalıyor.

Ayrımcılık ve sosyal kabul eksikliği, Müslüman kadınları çoğu zaman Fransa sınırlarının ötesinde iş fırsatları aramak zorunda bırakıyor.

Fransa'da kadınlara yönelik Müslüman karşıtlığının (İslamofobi) boyutunu incelemeyi ve bununla mücadeleye yönelik öneri listesi sunmayı amaçlayan rapor, "zorlayıcı politikaların" başörtülü kadınların kamuda çalışmasını tamamen kısıtladığına, özel sektörde başörtüsüne karşı ayrımcılığı ve toplumsal düzeyde İslamofobiyi güçlendirdiğine dikkati çekiyor.

Hem politik hem de toplumsal düzeyde artan Müslüman karşıtlığı, Fransa'da doğup büyümüş, yüksek eğitimli ve ülkeye katkıda bulunacak mesleki becerilere sahip olmalarına rağmen başörtülü kadınların toplumdan dışlanmasına yol açıyor.

Müslüman kadınlar çalışma hayatının yanı sıra eğitim ve sivil toplumda da ayrımcılığa uğruyor

Fransa'daki başörtüsü yasağı, tesettürlü kadınları okullardan uzaklaştırıyor, kariyer yapmalarını ve genel refahlarını olumsuz etkiliyor. Fransız toplumuna katkıda bulunma motivasyonlarına rağmen Müslüman kadınların eğitim ortamlarında becerilerini ve deneyimlerini paylaşmalarına izin verilmiyor.

Müslüman kadınların, sivil toplum faaliyetlerine katılımlarının engellenmesi, ülkede dışlandıklarını hissettikleri bir diğer alan olarak öne çıkıyor. Raporda görüşlerine başvurulan Fransız Müslüman kadınlar, İslamofobinin yaygınlığı nedeniyle ülkeyi terk etmeyi ve kariyerlerini yurt dışında sürdürmeyi seçtiğini paylaşıyor.

Ülkede kalmayı tercih eden Müslüman kadınlar, toplumsal baskıya boyun eğerek başörtülerini çıkarmak, gördükleri ayrımcılık karşısında iş gücünden tamamen çekilmek gibi zor kararlar almaya mecbur kalıyor.

Fransa'da hem İslamafobik devlet politikaları hem de toplumun ayrımcı tutumu, yaklaşık 7 milyon ile nüfusun yüzde 10'unu oluşturan Müslüman ve Müslüman kadınların sorunlarını derinleştiriyor.

Müslüman topluma yönelik çözüm odaklı politikalar yok

Okullarda 2004'te başörtüsü dahil dini sembollerin yasaklandığı, 2010'da yasağın kamuya açık alanlarda yüzü tamamen kapatan peçeyi de kapsayacak şekilde genişletildiği Fransa'da Müslüman topluluğa yönelik çözüm odaklı politikaların eksikliği öne çıkıyor.

Raporun öneriler bölümünde, politika yapıcıların kapsayıcı ve katılımcı politikalar geliştirmeleri, İslamofobik tutumların nefret suçu olarak tanınması, İslamofobiden kaynaklanan eylemlere karşı caydırıcı yaptırımlar uygulanması tavsiye edildi.

Kaynak: AA