Furkan Suresi 22. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Furkan Suresi 22. ayeti ne anlatıyor? Furkan Suresi 22. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Furkan Suresi 22. Ayetinin Arapçası:
يَوْمَ يَرَوْنَ الْمَلٰٓئِكَةَ لَا بُشْرٰى يَوْمَئِذٍ لِلْمُجْرِم۪ينَ وَيَقُولُونَ حِجْرًا مَحْجُورًا
Furkan Suresi 22. Ayetinin Meali (Anlamı):
Acele etmesinler; kıyâmet günü melekleri görecekler, fakat o günde inkârcı suçlulara hiçbir sevindirici haber verilmeyecek. Melekler onlara: “Size her şey yasak! Siz her türlü rahmet ve nimetten mahrumsunuz!” diyecekler.
Furkan Suresi 22. Ayetinin Tefsiri:
Âhiretin
varlığını kabul etmeyenler, Peygamber’e inanmak ve O’na uymak istemiyor, bunun
için de akla hayâle gelmez bahaneler uyduruyor ve gerçekleşmesi zor gözüken
taleplerde bulunuyorlardı. Bunlardan biri de meleklerin gelip Hz. Muhammed
(s.a.s.)’in doğru söylediğine şâhitlik yapmalarını veya Allah’ı dünya
gözleriyle görüp bizzat O’nun kendilerine Hz. Muhammed (s.a.s.)’in peygamber
olduğunu söylemesini istemeleri idi. İsrâ sûresinde geçtiği üzere müşrikler
Resûlullah (s.a.s.)’den bir takım mûcizeler talep etmişlerdi. Son olarak da: “Yahut
Allah ve meleklerini karşımıza getirmelisin, onlar da senin doğruluğuna
şâhitlik etmelidir” (bk. İsrâ 17/90-92) demişlerdi. Bu, onların kendilerini
büyük görmelerinin ve azgınlıkta çok ileri gitmelerinin açık bir göstergesi
idi. Çünkü dünya gözüyle ne melekleri ne de Allah’ı görmek mümkündür. Melekler
ancak ya ölüm anında veya azabın indirilmesi sırasında görülebilirler. İşte
kâfirler, talep ettikleri doğrultuda melekleri görecekler fakat bu görme onlar
için hiç de hayırlı olmayacaktır. Ya ölürken görecekler veya kıyamet günü ilâhî
azabın her taraftan kendilerini kuşattığı zaman görecekler; fakat o gün onlar
için hiç de müjdeli bir haber olmayacaktır. Melekler mü’minleri cennetle
müjdelerlerken (bk. Fussılet 41/30; Hadîd 57/12), ölüm ânında kâfir ve
müşrikleri canları çıkıncaya kadar demirden tokmaklarla dövecekler (bk. Enfâl
8/50; Muhammed 47/27); mahşer günü de onları yetmiş arşın uzunluğunda
zincirlere vurup ellerini boyunlarına bağlayarak kızgın cehennem ateşine doğru
sürükleyeceklerdir. (bk. İbrâhim 14/49; Hâkka 69/30-32) Bu esnâda melekler
onlara: “Allah’ın rahmeti size haram, haram!” diyecekler; onlar ise bir
taraftan “N’olur yapmayın, acıyın bize!” diye yalvaracaklar, bir
taraftan da artık bütün ümit kapılarının kapandığını anlayarak, eyvahlar
edecek, “Vah bize! Demek, dönüşü olmayacak şekilde ilâhî rahmetten
kovulmuşuz” diyerek pişmanlık ateşiyle yanacaklardır. Çünkü Allah Teâlâ,
onların yaptıkları bütün amellerin üzerine gelip onları toz duman haline
getirecek, onlardan hiçbir fayda göremeyeceklerdir. Böylece emekleri zâyi
olmuş, gayretleri boşa gitmiş, ömürleri hebâ olmuş, ticaretleri zarar etmiş ve
bütün umutları kesilmiş olacaktır. Âyet-i kerîmelerde buyrulur:
“O
gün daha önce hiç hesaba katmadıkları kötü şeyler Allah tarafından karşılarına
çıkarılacaktır.” (Zümer 39/47)
“Rasûlüm!
De ki: «Yaptıkları ameller yüzünden en çok zarara uğrayacakları haber verelim
mi? Onlar, güzel şeyler yaptıklarını zannetmelerine rağmen, dünya hayatında
yaptıkları çalışmalar boşa giden kimselerdir.»” (Kehf
18/103-104)
“Kâfirlere
gelince, onların bütün amelleri, ıssız çöllerdeki serap gibidir ki susuz kalan
onu su zanneder. Fakat yanına varınca onun bir hiç olduğunu görür. Üstelik yanı
başında da inanmadığı, kendisinden sakınmadığı Allah’ı bulur; Allah da onun
hesabını eksiksiz görür. Allah, hesapları pek çabuk görendir.” (Nûr 24/39)
Kâfirlerin
âhiretteki hazin durumları tasvir edildikten sonra hemen bunun karşısında
mü’minlerin güzel halleri sahneleniyor:
Furkan Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Furkan Suresi 22. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...