Furkan Suresi 42. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Furkan Suresi 42. ayeti ne anlatıyor? Furkan Suresi 42. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Furkan Suresi 42. Ayetinin Arapçası:
اِنْ كَادَ لَيُضِلُّنَا عَنْ اٰلِهَتِنَا لَوْلَٓا اَنْ صَبَرْنَا عَلَيْهَاۜ وَسَوْفَ يَعْلَمُونَ ح۪ينَ يَرَوْنَ الْعَذَابَ مَنْ اَضَلُّ سَب۪يلًا
Furkan Suresi 42. Ayetinin Meali (Anlamı):
“Eğer ilâhlarımıza tapınmakta diretip sebât etmeseydik, neredeyse bizi onlardan koparıp uzaklaştıracaktı” diyorlardı. Ama onlar, azabı gördükleri zaman, yoldan bütünüyle sapanın kim olduğunu bilecekler!
Furkan Suresi 42. Ayetinin Tefsiri:
Müşrikler,
Resûlullah (s.a.s.)’e tahkîr gözüyle bakıyorlar, fakirliği ve yetimliği
sebebiyle onu küçümsüyorlardı. Onun gerçek değerini, kadir ve kıymetini
bilmiyorlardı. Onunla alay ediyor; “Allah peygamber yapmak için bula bula bunu
mu buldu?” diyorlardı. Fakat bir taraftan da büyük bir panik içindeydiler.
Allah Resûlü (s.a.s.)’in temsil ettiği dâvânın başarılı olmasından, bırakalım
diğer insanları hatta bizzat kendilerini bile o kadar sevdikleri ve
bağlandıkları putlarından koparıp uzaklaştıracağından korkuyorlardı. Fakat
korkularının Allah’ın takdirini değiştirmesi mümkün değildi. Neticede onlar
kaybedecek, İslâm galip gelecek, kıyâmetle birlikte dünya hayatı son bulacak ve
kâfirler ebedî cehennem azabıyla yüz yüze gelecekler. İşte o zaman içinde
bulundukları derin gaflet uykusundan uyanıp kimin haklı kimin haksız, kimin
doğru yolda kimin eğri yolda olduğunu anlayacaklardır. Fakat mühim olan, “âh,
keşke” demenin fayda vermediği o güne gelmeden uyanabilmek ve kalbin
istikâmetini Allah’a kulluk yönüne çevirebilmektir. Bunun için de nefis putunu
kırmak ve azılı düşmanı usulüne uygun bir şekilde terbiye etmek lazımdır:
Furkan Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Furkan Suresi 42. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...