Furkan Suresi 43. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Furkan Suresi 43. ayeti ne anlatıyor? Furkan Suresi 43. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Furkan Suresi 43. Ayetinin Arapçası:
اَرَاَيْتَ مَنِ اتَّخَذَ اِلٰهَهُ هَوٰيهُۜ اَفَاَنْتَ تَكُونُ عَلَيْهِ وَك۪يلًاۙ
Furkan Suresi 43. Ayetinin Meali (Anlamı):
Rasûlüm! Nefsinin kötü arzularını kendisine ilâh edinen kimseyi gördün mü? Senin vazîfen sadece tebliğken, şimdi onun doğru yola gelip gelmemesinden sen mi sorumlu olacaksın?
Furkan Suresi 43. Ayetinin Tefsiri:
Müşrikler
nefislerinin istediği şekilde putlara tapıyorlardı. Bir putu diğeriyle
değiştiriyorlar, kafalarına göre takılıyorlardı. Allah’ın hükmünü hiçe
sayıyorlardı. Mü’min ise nefsinin hükmüne değil Allah’ın hükmüne göre amel
eder. İnanç bakımından iki kişi arasındaki fark böyle ortaya çıkar. Buna göre
aklına düştüğü ve nefsinin arzu ettiği şekilde yaşayan “hevâsının kulu” olur ve
bunun acı sonucuna katlanır. Nitekim Hz. Mevlânâ şöyle ikaz eder:
“İnsanın
nefsinin zevk sandığı şeyler, gelip geçicidir. Çorak yere ekilmiş tohum
gibidir. Bitmez, meyve vermez. Ondan elde edilecek mahsul pişmanlıktır. Kârı da
zarardan başka bir şey değildir.” (Mevlânâ, Mesnevî, 486-487. beyitler)
Mevlânâ
(k.s.), nefsin putlaştırılmasıyla ilgili olarak da şu muhteşem izahta bulunur:
“Bütün
putların anası, sizin nefsinizin putudur. Dışarıda görülen putlar, birer
yılandır, halbuki nefis putu bir ejderhadır. Nefis, çakmak taşı ile demirdir.
Put ise, çakmak taşından sıçrayan kıvılcımdır. O kıvılcım su ile söner.
Kıvılcım söner ama, çakmak taşı ile demir su ile söndürülebilir mi? İnsan oğlu,
bu ikisi kendisiyle beraber oldukça nasıl emîn olabilir? Çakmak taşı ile
demirin ateşi, kendi içlerinde gizlenmiştir. Onların içlerine su girmez ki
ateşi söndürsün. Su, ancak, dışarda bulunan ateşi söndürür. O, taşın ve demirin
içine nasıl girer? Nefsin ve şehvetin sembolü olan çakmak taşı ile demirden,
küfrün ve bütün kötülüklerin kıvılcımları sıçrar. Dumanları yükselir. Kaptaki,
küpteki su bitse de, nefis çeşmesinin suyu tazedir, kesilmeden akar durur…
Nefsin, her anda bir hilesi vardır ki, onun her hilesi ile isyan denizinde
yüzlerce Firavun ile o Firavun’a uyanlar batmadadır. Sen, kurtulmak istiyorsan,
Mûsâ’nın Rabbi’ne sığın. Benliğe kapılıp, firavunluk ederek imanını kaybetme.
Ey kardeş! Sen Allah’ın emrine ve Azîz Peygamberimizin sünnetine uy da, ten Ebû
Cehli’nden ve nefsânî isteklerden kurtul...” (bk. Mevlânâ, Mesnevî, 371-383.
beyitler)
Bu
bakımdan, Peygamberin vazifesi sadece tebliğ etmektir. Onun kimse üzerinde
baskı yapma veya kimseyi zorla müslüman yapma yetkisi yoktur. Çünkü hidâyet ve sapıklık
peygamberin elinde değildir; o sadece gerçeği bildirmekle mesuldür.
Nefsânî
arzularını putlaştıran, onun peşinden koşan ve başka bir şey düşünemeyen
kimselerin, bu durumları devam ettiği müddetçe Peygamber (s.a.s.)’in davetine
kulak vermeleri, onu anlamaları ve akıllarını kullanarak sıhhatli bir neticeye
ulaşmaları zordur. Bu tutum ve davranışlarıyla onlar, ancak düşünme melekesi
bulunmayan hayvanlardan daha şaşkın ve daha iz’ansız bir duruma düşmektedirler.
Koyunların ve sığırların, çobanlarının kendilerini nereye: otlağa mı yoksa
kesimhaneye mi götürdüğünü bilmedikleri gibi, böyle ahmaklar da nereye:
felakete mi yoksa kurtuluşa mı sürüklendiklerini bilmezler. Aradaki tek fark,
hayvanların aklının olmaması ve götürüldükleri yer konusunda sorumluluklarının
bulunmamasıdır. Fakat, ne yazık ki, akıl nimetiyle donatılmış insanlar da
hayvanlar gibi davranabilmektedir. Bu açıdan bakıldığında, durumlarının
hayvanlarınkinden çok daha kötü olduğu anlaşılır. Yine hayvanlar Rablerini
bilir, O’nu tesbih eder, gidip otlayacakları yerleri bulur, bilip tanıdıkları
sahiplerinin arkasından giderler. Bu ahmaklar ise kendilerini hakka yöneltenin
arkasından gitmezler. Kendilerini yaratıp rızıklandıran Rablerini de
tanımazlar. Bu açıdan da onların hayvanlardan daha şaşkın ve aşağı seviyede
oldukları anlaşılır.
Oysa
varlık âleminde aklını kullanabilen insana gerçeği gösteren nice deliller ve
işaretler vardır:
Furkan Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Furkan Suresi 43. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...