Furkan Suresi 57. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kuran Meali ve Tefsiri

Furkan Suresi 57. ayeti ne anlatıyor? Furkan Suresi 57. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Furkan Suresi 57. Ayetinin Arapçası:

قُلْ مَٓا اَسْـَٔلُكُمْ عَلَيْهِ مِنْ اَجْرٍ اِلَّا مَنْ شَٓاءَ اَنْ يَتَّخِذَ اِلٰى رَبِّه۪ سَب۪يلًا

Furkan Suresi 57. Ayetinin Meali (Anlamı):

De ki: “Tebliğime karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Ben sadece Rabbine giden yolu tutmak isteyenlere yol gösteriyorum.”

Furkan Suresi 57. Ayetinin Tefsiri:

Peygamberimiz (s.a.s.)’in hedefi, dini bahane ederek dünyalık biriktirmek değil, insanlara Allah’a giden yolu göstermektir. Bunun için de hiçbir peygamber tebliğine karşılık insanlardan bir ücret talebinde bulunmamıştır. Tebliğlerini sırf Allah’ın rızâsını isteyerek yapmışlar, sadece insanları Rablerine kavuşturacak doğru yola ulaştırmayı hedeflemişlerdir. Onlar, bir kişinin iman nuruyla şereflenmesine vesile olmayı dünya ve içindeki her şeyden daha değerli görmüşlerdir. Nitekim Resûl-i Ekrem (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:

“Allah’a yemin ederim ki, Cenâb-ı Hakk’ın senin vâsıtanla bir tek kişiyi hidâyete erdirmesi, en kıymetli dünya nimeti sayılan kızıl develere sahip olmandan daha hayırlıdır.” (Buhârî, Ashâbu’n-Nebî 9)

Yalnız, dini tebliğ ederken bir kısım engellemelerle ve zorluklarla karşılaşmak kaçınılmazdır. Nitekim Resûlullah (s.a.s.)’in hayatı bu zorluklara karşı sabır ve mücâdele ile geçmiştir. Bu noktada din tebliğcisinin sığınıp güveneceği melce’, şüphesiz ki asla ölmeyen ve ebedî hayat sahibi olan Allah Teâlâ’dır. O’na tevekkül etmek, O’na güvenip dayanmak gerekir.

Şâir şöyle öğüt verir:

“Hakk’a tefvîz-i umûr et ne lem çek ne keder

Kıl sözüm ârif isen gûş-i kabulüne güher.” (Vâsıf Enderûnî)

“Ârif bir insan isen şu sözüm kulağına küpe olsun: İster dünyevî ister uhrevî olsun her iş Allah Teâlâ’nın ezelî takdirine göre meydana geleceği için beyhûde yere üzülüp kederlenme. Temiz bir kalp ve samimî bir teslimiyetle işlerini tamâmen Allah’a havâle et.”

Diğer taraftan tevekkülün bir gereği olarak Allah’a hamdetmek, O’nu tesbih etmek, yâni kulluğun icaplarını gönüllü olarak yerine getirmek lazımdır. Zira sözden ibaret kalan kuru bir tevekkülden insanın elde edeceği pek fazla bir fayda yoktur.

Âyetteki “O’nu hamd ile tesbih et!” ifadesini, “Allah’ın her türlü eksiklik, kusur ve ortaktan yüce olduğunu belirterek, O’nun sonsuz kudret ve yüceliğini övgüyle an!” şeklinde izah etmek mümkündür. Cenab-ı Hak böyle bir hamde ve teşbihe layıktır:

Furkan Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Furkan Suresi 57. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...