Gafil Ölen Bir Kişinin Hali Nasıl Olur?
Gafil olarak ölen bir kişinin hali nasıl olur? Bir mü’min, öldükten sonra da yaşamaya devam eder mi?
Mâneviyattan gâfil, gönlü ilâhî hikmet ve hakîkatlere âşinâ olmamış bir kimsenin hâlini yansıtan şu hâdise ne ibret vericidir:
Hak dostlarından Necmeddîn-i Kübrâ Hazretleri, talebeleriyle birlikte sâlih bir zâtın cenâzesine iştirâk etmişti. Mevtâya telkinde bulunulduğu sırada Necmeddîn-i Kübrâ Hazretleri, birden tebessüm etti. Talebeleri, hocalarının böyle bir anda tebessüm etmesine hayret edip bunun hikmetini sordular. Hazret önce açıklamak istemedi. Fakat ısrâr edilince de şöyle dedi:
“–Telkin veren kimsenin kalbi gâfil; mezara giren mevtânın kalbi ise dipdiri. Gâfil birinin, kalben diri olana telkin vermesine hayret ettim.”
Nefsini tezkiye, kalbini de tasfiye eden bir mü’min, öldükten sonra da yaşamaya devam eder. Bunu yapamayanların ise daha hayattayken bile bir ölüden farkları yoktur.
Ölü kalpler, peygamberler ve sâlih kulların sahip olduğu zâkir ve diri kalplerin zıddına, îmâna dâir bütün nasip kapıları kilitlenmiş, mühürlü kalplerdir. Zira hidâyet nûruna âmâ kesilen bu tip kalpler, peygamberler ve Hak dostlarının kendilerine sundukları kurtuluş ve saâdet reçetelerini, nefsânî ve süflî arzularına ters düştüğü için dâimâ îtiraz ile karşılamış yahut bîgâne kalma bedbahtlığına düşmüşlerdir.
Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Gönül Yolculuğu, Erkam Yayınları