Gazze Hükümeti: Katil İsrail 7 Ekim'den Bu Yana 81 Bin Ton Patlayıcı Kullandı

Gazze Şeridi'ndeki hükümet, katil İsrail güçlerinin Gazze'de 7 Ekim 2023'ten bu yana sürdürdüğü saldırılarda 3 bin 408 katliam gerçekleştirdiğini ve 81 bin ton patlayıcı kullandığını açıkladı.

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi'nden yapılan yazılı açıklamada, katil İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki saldırılarına ilişkin son verilere yer verildi.

Açıklamaya göre, katil İsrail güçleri Gazze'de 285 "soykırım" saldırısı gerçekleştirdi, 3 bin 408 katliam yaptı.

Katil İsrail'in 7 Ekim'den bu yana devam saldırılarının Gazze'de meydana getirdiği yıkımın toplam maliyeti 33 milyar dolara ulaştı.

38 bin 848 kişi öldü, 89 bin 459 kişi yaralandı

Katil İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye düzenlediği saldırılarda 38 bin 848 kişi öldü, 89 bin 459 kişi yaralandı. 10 bin kişi ise hala kayıp.

Saldırılarda yaşamını yitirenlerin 16 bin 172'si çocuk, 10 bin 798'si kadınlardan oluşuyor. Hayatını kaybeden çocuk ve kadınlar toplam ölü sayısının yüzde 70'ini oluşturuyor.

Katil İsrail güçlerinin saldırıların yanı sıra bölgeye insani yardım girişine izin vermemesi sonucu 34 kişi açlıktan hayatını kaybetti.

Saldırılarda 500 sağlık görevlisi, 79 Sivil Savunma görevlisi ve 160 gazeteci yaşamını yitirdi.

Filistinlilerin sığındığı 162 barınma merkezi hedef alındı

Katil İsrail güçlerinin baskın düzenlediği hastanelerde bulunan 7 toplu mezardan şu ana kadar 520 Filistinlinin cansız bedeni çıkarıldı.

Katil İsrail güçleri yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı 162 barınma merkezini hedef aldı.

Saldırılar sonucu 17 bin Filistinli çocuk anne veya babasını kaybetti, 3 bin 500 çocuk yetersiz beslenme ve gıdasızlık nedeniyle ölüm riskiyle karşı karşıya.

Saldırılarda yaralanan 12 bin kişinin tedavi için yurtdışına gitmesi gerekiyor, tedaviye ihtiyaç duyan 10 bin kanser hastasının hayatı risk altında.

Farklı hastalıklarla mücadele eden 3 bin hastanın tedavi için yurt dışına gitmesi gerekiyor.

Yerinden edilen 1 milyon 737 bin 524 kişi bulaşıcı hastalıklara yakalandı

Katil İsrail'in saldırıları sonucu yerinden edilen 1 milyon 737 bin 524 kişi bulaşıcı hastalıklara yakalandı.

Yerinden edilmeye bağlı 71 bin 338 viral hepatit enfeksiyonu vakası tespit edilirken, yaklaşık 60 bin hamile kadın, sağlık hizmetlerine erişemiyor.

İlaç ve tedavi erişimi olmayan ve kronik hastalığı bulunan 350 bin kişinin hayatı risk altında.

Katil İsrail güçleri, Gazze Şeridi'nde 310 sağlık personeli ile 36 gazetecinin de aralarında bulunduğu 5 bin kişiyi alıkoydu.

2 milyon Filistinli göç etmek zorunda kaldı

286 gündür devam eden katil İsrail saldırıları nedeniyle 2 milyon kişi göç etmek zorunda kaldı.

Katil İsrail saldırıları sonucu 197 hükümet binasını yerle bir oldu, 115 okul ve üniversite tamamen, 330 okul ve üniversite ise kısmen yıkıldı.

Saldırılarda 107 bilim insanı hayatını kaybetti.

Saldırılarda 610 cami tamamen, 211 cami kısmen yıkıldı, 3 kilise zarar gördü.

81 bin ton patlayıcı kullanıldı, 150 bin konut tamamen yıkıldı

Katil İsrail güçlerinin 7 Ekim'den bu yana toplam 81 bin ton patlayıcı kullandığı saldırılarında 150 bin konut tamamen yıkıldı, 80 bin konut kullanılamaz hale geldi, 200 bin konut ise kısmen yıkıldı.

Saldırılar sonucu 34 hastane ile 68 sağlık merkezi hizmet dışı kaldı, 162 sağlık kuruluşu ile 131 ambulans vuruldu.

Saldırılarda 206 arkeolojik ve tarihi alan yok edildi, 3 bin 30 kilometrelik elektrik şebekesi kullanılamaz hale geldi.

Kaynak: Diyanet Haber

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.