Gazze'deki Hükümet: El-Mevasi Katliamında Bombardımanın Şiddetiyle Bazı Cesetler Tamamen Eridi

İsrail ordusunun Gazze'nin Han Yunus kentinde "güvenli olduğu" iddia edilen El-Mevasi bölgesinde yerinden edilen sivillerin kaldığı çadırlara düzenlediği saldırıda bombardımanın şiddetiyle bazı cesetlerin eridiği ve hiç iz kalmadığı bildirildi.

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, El-Mevasi katliamındaki can kayıplarıyla ilgili Medya Ofisi ile Sağlık Bakanlığının açıkladığı sayıların birbiriyle çeliştiğine dair basında çıkan haberlere işaret edildi.

İsrail savaş uçaklarının Han Yunus'ta sivillere karşı işlediği katliamda ölenlerle ilgili bir çelişki olmadığı vurgulanan açıklamada, "Gazze'deki Sağlık Bakanlığı hastanelere ulaşan rakamları baz alıyor. Medya Ofisi ise katliamda şehit düşenlerin toplam sayısını teyit ederek veriyor." ifadeleri kullanıldı.

Dolayısıyla Medya Ofisi olarak açıkladıkları ölü sayısının hem hastanelere ulaşanları, hem de henüz enkaz altından çıkarılamayanları kapsadığına işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Han Yunus'un El-Mevasi bölgesindeki katliamda 40 kişi şehit edildi, 60'tan fazla kişi yaralandı. Şehit düşenlerden 19'u hastanelere ulaştırılırken, hastanelere henüz ulaştırılamayan 22 şehidin ismini teyit etmiş durumundayız. Çünkü işgalcilerin kullandığı dev bombalar, yerinden edilmiş sivillerin ortasına düştü. Bu nedenle de bombanın düştüğü noktada bulunan insanların cesetlerinden iz kalmadı."

Dev bombaların düşmesinin ardından 3 patlama meydana geldiği belirtilen açıklamada, "Bombardıman ve sonrasındaki 3 patlamada eriyen cesetlerden hiçbir iz bulamadık. Yani bombaların düştüğü noktada şu ana kadar ceset bulunamadı ve bölgedeki arama çalışmaları da sürüyor." ifadelerine yer verildi.

İsrail savaş uçakları, Han Yunus'un batısında "güvenli olduğu" iddia edilen El-Mevasi bölgesinde yerinden edilen sivillerin kaldığı çadırlara saldırı düzenlemişti.

Saldırının şiddetiyle bölgede metrelerce derinlikte 3 çukur oluştuğu, en az 20 ila 40 çadırın yandığı ve yok olduğu, çok sayıda kişinin kumların altına gömüldüğü bildirilmişti.

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi söz konusu saldırıda 40 kişinin öldüğünü açıklarken, Sağlık Bakanlığı ise ölü sayısını 19 olarak duyurmuştu.

BM, İsrail ordusunun El-Mevasi'de yerlerinden edilen sivillere yönelik saldırısını kınadı

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, İsrail ordusunun Han Yunus'ta "güvenli olduğu" iddia edilen El-Mevasi'de yerlerinden edilen sivillerin kaldığı çadırlara düzenlediği saldırıyı şiddetle kınadı.

BM Sözcüsü Stephane Dujarric, Guterres'in El-Mevasi bölgesindeki İsrail saldırısına ilişkin açıklamasını aktardı.

Buna göre, Guterres, Gazze'de süren can kaybı karşısında derin endişe duyduğunu belirtti.

İsrail ordusunun, Han Yunus'ta "güvenli olduğu" iddia edilen El-Mevasi'de yerlerinden edilmiş sivillerin kaldığı çadırlara düzenlediği saldırıyı şiddetle kınayan Guterres, "Yoğun nüfuslu alanlarda ağır silahların kullanımı kabul edilemez." ifadesini kullandı.

Guterres, İsrail'in Filistinli sivilleri güvenli olduğu iddiasıyla buraya yönlendirdiğini belirterek, "Gazze'de güvenli hiçbir yer yok." ifadesini tekrarladı.

BM Genel Sekreteri, acil ateşkes ve esirlerin koşulsuz serbest bırakılması çağrısında bulundu.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.