Gazze'deki Hükümet: İsrail 19 Ocak'tan Beri Ateşkesi En Az 900 Kez İhlal Etti

Gazze'deki hükümet, Hamas ile İsrail arasında 19 Ocak'ta yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasının İsrail tarafından en az 900 kez ihlal edilerek, yüzlerce Filistinlinin ölmesine ve yaralanmasına sebep olduğunu bildirdi.

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi Müdürü İsmail es-Sevabite, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasına yönelik ihlalleriyle ilgili bilgi verdi.

İsrail'in ateşkesi 900'ü aşkın kez ihlal ettiğini söyleyen Sevabite, "İşgalcinin ihlalleri kapsamında hava saldırıları ve topçu atışları oldu, insansız hava araçlarının (İHA) yoğun uçuşları oldu, insani yardımların girişi engellendi, vatandaşların üzerine ateş açıldı, evler yıktırıldı ve araçlar hedef alındı." dedi.

İsrail'in ateşkes ihlalleri kapsamında Gazze Şeridi'ne akaryakıtın girişine de izin verilmediğini aktaran Sevabite, "İşgalci ayrıca ağır iş makineleri ve sivil savunma ekiplerinin kullanabileceği araçların girişini engellediği gibi 260 bin konteyner ev ve çadırın girişine de engel oldu." ifadelerini kullandı.

Sevabite, uluslararası toplum ve arabulucu ülkelere, İsrail'in devam eden ihlallerini durdurma çağrısında bulundu.

Hamas ile İsrail arasındaki ateşkes ve esir takası anlaşması

Hamas ile İsrail arasında varılan ateşkes ve esir takası anlaşması 19 Ocak Pazar günü TSİ 12.15'te yürürlüğe girmişti.

Anlaşma kapsamında 27 Ocak Pazartesi günü, Netzarim Koridoru Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilerin güneyden kuzeye geçişine açılmış, İsrail ordusu 9 Şubat'ta Netzarim Koridoru'ndan çekilmişti.

Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı, İsrail ordusunun 8 ay süren işgalinin ardından 1 Şubat'ta hasta ve yaralıların tahliyesi için açılmıştı.

Anlaşmanın birinci aşamadaki esir takaslarında, İsrail hapishanelerindeki 1700’ün üzerinde Filistinli esir serbest bırakılırken Gazze'deki 25'i sağ, 8'i ölü olmak üzere 33 İsrailli esir teslim edildi. Ayrıca Gazze'deki 5 Taylandlı esir de salıverildi.

Gazze'de ateşkes ve esir takası anlaşmasının 42 günlük birinci aşaması 1 Mart'ta sona erdi.

Anlaşmanın ikinci aşama müzakerelerinin, 3 Şubat'ta başlaması gerekiyordu. İsrail basınına göre, Başbakan Binyamin Netanyahu ikinci aşama müzakerelerinin başlamasını engelledi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.