Gazze'ye İnsani Yardım Ulaştırılması İmkansız Hale Geldi

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, geçen hafta sonunun Gazze'de en kanlı günlerden olduğuna dikkati çekerek, bölgeye insani yardım ulaştırmanın imkansız hale geldiğini söyledi.

AB ülkelerinin dışişleri bakanları, 27-28 Haziran'da yapılacak zirve öncesindeki son toplantıları için Lüksemburg'da bir araya geldi. Bakanlar, Borrell'in başkanlığında yapılacak toplantıda Ukrayna’ya desteğin sürdürülmesi, Batı Balkanlar'daki ülkelerin AB'ye katılımı, Gazze ve Lübnan'daki durum ile Gürcistan’daki son gelişmeleri ele alacak.

Toplantıya Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba'nın yanı sıra Batı Balkanlar'daki 6 ülke Arnavutluk, Bosna Hersek, Kuzey Makedonya, Karadağ, Sırbistan ve Kosova'nın dışişleri bakanları da katılacak.

Borrell, toplantı öncesinde basın mensuplarının Gazze ve Lübnan'daki gelişmelerle ilgili sorularını yanıtladı.

Gazze'deki duruma değinen AB temsilcisi, "Bu hafta sonu en kanlı günlerden biri yaşandı. Saldırılarda 100'den fazla Filistinli hayatını kaybetti." dedi.

"Gazze'ye insani yardım ulaştırılması imkansız hale geldi." ifadesini kullanan Borrell, yardımların sınırlarda beklediğini, bozulduğunu ve birçoğunun kullanılamadan imha edileceğini söyledi.

Borrell, "Toplumsal doku tahrip edildi ve sivil toplum yok oluyor." diye konuştu.

AB tarafından desteklenen, ABD Başkanı Joe Biden'ın teklif ettiği barış planının uygulanmadığını hatırlatan Borrell, "(İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu'nun son beyanı, maalesef bu planın uygulanmayacağını doğruladı. Ancak bu tür fikirleri desteklemeye devam edeceğiz çünkü Gazze'ye insani yardımın girmesine izin verebilecek bir ateşkese şiddetle ihtiyacımız var. Aksi halde trajedi ölçülemez boyutlarda olacak ve halihazırda zaten öyle." ifadesini kullandı.

Lübnan

Borrell, savaşın Lübnan'ın güneyini etkileme ve etrafa yayılma riskinin her geçen gün arttığını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Daha çok endişeleniyorum. Çok daha kaygılıyım. Kriz her geçen gün çok daha fazla yayılıyor. (İsrail-Lübnan arasındaki) Sınırın her iki tarafında da her gün daha fazla bombalama oluyor."

Bugünkü toplantıda AB dışişleri bakanlarının, Birliğin uluslararası ortaklar nezdinde Gazze'de acil ateşkese destek arama yönünde çabaları artırmak için anlaşmasını umduğunu kaydetti.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.