Gece Neden Uyanırız?

Psikiyatrist Psikoterapist Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, gece sık uyanmanın 20 nedenini açıkladı. Üney, “Uykunun kaliteli olması ve kişinin ertesi güne hazırlanabilmesi için bu problem ortadan kaldırılmalı veya tedavi edilmelidir” dedi.

Uykunun tüm canlılarda gözlenen doğal bir dinlenme biçimi olduğunu söyleyen Üney, “Canlılar günlük işlevlerini gerçekleştirebilmek için uykuya ihtiyaç duyarlar. Uyku tam anlamıyla şuursuzluk olarak nitelendirilemez. İnsanın uyanma ve uyandırılabilme durumu vardır. Kişinin yeterli uyku almaması unutkanlık, sinirlilik, dikkat dağınıklığı gibi sorunlara neden olabilir. Ayrıca gereğinden fazla uyku depresyon gibi rahatsızlıklardan kaynaklanıyor olabilir. Uyku insan ömrünün en az 1/3'ünü oluşturur. İnsanların dinlenme gerekliliği nedeniyle günün uygun zamanını uykuda geçirirler. Sağlıklı bir uyku, bizi ertesi günün yoğunluğuna karşı dayanıklı kılar. Enerjik olmamızı sağlar” diye konuştu.

Uykuya dalma sorunu, erken uyanma, geç uyanma gibi gece uyanmalarının da önemli bir sorun olduğunu dile getiren Üney, gece sık uyanmanın bazen bir sağlık sorununun göstergesi iken, bazen de normal bir durum olduğunu belirtti.

GECE SIK UYANMANIN 20 NEDENİ

1- Yatağın konforsuzluğu: Konforsuz ve bedeni rahatsız eden aşırı sert veya aşırı yumuşak yataklar; kişinin kas ev iskelet sistemini bozarak, sık uyanma nedeni olabilir.

2- Farklı bir yerde uyumak: Alışkın olduğunuz yer dışında farklı bir ortamda, gürültülü ya da aşırı sessiz bir ortamda uyumak sık uyanmanıza sebep olabilir. Anacak kişi belirli bir süre sonra bu rahatsız edici nedenleri duymaz ve çoğunlukla uyanmaz. Örneğin; demiryoluna, havaalanına ya da anayola yakın evlerde uyumak.

3- Fazla yemek yedikten sonra uyumak: Ağır ve fazla yemek yemek ya da geç saatte yenilen yemekten hemen sonra uyumak, kişinin gece uyanmasına neden olabilir.

4- Çok sıcak: Aşırı sıcak havalar veya kışın çok sıcak bir ortamda uyumak uykunuzu bozabilir. Genelde sabaha karşı saat 3.00 gibi vücut kendi sıcaklığını düşürerek enerji harcamasını azaltmaya çalışır. Ancak ortam fazla sıcaksa kişi uyanır.

5- Huzursuz bacak sendromu: Bazen ilaçlar nedeniyle bazen ise nedensiz ortaya çıkan huzursuz bacak sendromunda, kişi bacağını rahatsız ve huzursuz hisseder ve bu nedenle sık uyanır.

6- Jet lag: Uzun uçak seyahatleri sonucunda kişinin gece gündüz kavramı karışabilir. Özellikle saat farkının çok olduğu ülkelere gidişte kişi birkaç gün oranın saatine göre değil, geldiği ülkenin saatine göre uyanır.

7- Uyku apnesi: Burun ya da ağız solunumunun 10-40 saniye durmasıdır. Ancak karın kası hareketleri devam eder ve hasta nefes alıyormuş gibi görünür. Kişi gecede 300 kez bu durumu yaşayabilir. Bu durum da sık uyanmaya neden olabilir.

8- Fizyolojik uyanma: Uykunun 2 dönemi vardır. Bu dönemler gece boyunca 3-4 kez, artarda birbirini takip eder. Bu dönemlerden biri, uyanık olduğumuza yakın zihnimizin hareketli olduğu bir dönemdir. Zaman zaman bu dönemlerde uyanma olabilir.

9- Kan şekerinin düşmesi: Kullanılan ilaçlar ya da şeker hastalığı nedeniyle gece uykuda kan şekeri düşebilir. Bu da sık uyanma sebebi olabilir.

10- Bedensel hastalıklar: Romatizmal hastalıklar, ortopedik sorunlar, burun tıkanıklığı, ağrılar da sık uyanmaya neden olabilir.

11- Gebelik: Gebelik döneminde sırt üstü yatıldığında, hem kan dolaşımı hem de bebeğin basısı uykuda sık uyanmaya sebeptir.

12- Stres: Stresli dönemlerde sık uyanma çokça görülür. Ertesi gün stresimizin yüksek olacağı her hangi bir problem var ise uyku kalitemiz bozulur. Sınav, iş görüşmesi, iş yerinde tartışmalı ortam, eşle çatışma bunlardan bir kaçıdır.

13- Ruhsal hastalıklar: Hemen hemen tüm ruhsal bozukluklarda, özellikle; depresyon, panik bozukluk, endişe bozukluğu gece sık uyanma ve dinlenememe yakınması çoktur.

14- Gece nöbeti, ya da gece vardiyası olan işlerde çalışmak: Kişinin uyku döngüsünü bozabilecek çalışma koşulları, vardiya olmayan dönemlerde de kişiyi gece uyandırabilir.

15- Uygunsuz uyku alışkanlığı: Geç yatmak bazı kişiler için alışkanlık olmuştur. Uyku ritmini değiştirmek istediklerinde yani artık erken uyumak istediklerinde, bir süre sık uyanırlar.

16- Kullanılan ilaçlardan dolayı oluşan uykusuzluk: Bazı ilaçlar, hatta uyku ilaçları bile kişinin uykusunu bozabilir. Bu durum çok nadir değildir. Bu nedenle kişi ilacı bıraksa dahi hekimini bu konuda bilgilendirmelidir.

17- Kâbus görme: Stresli dönemlerde, ilaç yan etkisi olarak ya da kişide herhangi bir nedene bağlanamayan kâbuslar uyku düzenini bozabilir.

18- Alkol- uyuşturucu madde kullanmak: Alkol veya uyuşturucu kullanan kişilerde sık uyanma kural gibidir. Bazıları çözüm olarak daha fazla alkol ve uyuşturucu alır. Ve sonunda kısır döngü gelişir. Sık uyanmamak için aldığı maddeler sonunda uykusuzluğa sebep olur.

19- Adet dönemi ile ilişkili uyku bozukluğu: Adet öncesi dönemin gerginliğine bağlı olarak sık uyanma görülebilir. Bu adet öncesi sinirlilik/mutsuzluk sendromun bir parçasıdır.

20- Dikkat eksikliği ve Hiperaktivite bozukluğu: Bu rahatsızlığı olan kişiler, erken yaşlardan itibaren sık uyanma sorunu yaşamaktadırlar. Uykunun kaliteli olması ve kişinin ertesi güne hazırlanabilmesi için bu problem ortadan kaldırılmalı veya tedavi edilmelidir. Sorun devam ederse psikolojik ve psikiyatrik sorunlar için uygun bir ortam oluşur.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.