Gecenin Aydınlığı Seher
Seherleri ihyâ; gönlü ibadet vecdiyle dolu Hak dostları ve sâlih mü’minler nazarında, doyumsuz bir mânevî lezzettir.
Şeyh Seyfeddin Hazretleri’nin şu hâli, bunun en güzel misallerinden biridir:
İmâm-ı Rabbânî’nin torunu olan Şeyh Seyfeddin Hazretleri, bâzı geceler iki rekâtta hatim indirir ve Rabbiyle o husûsî mülâkatta gark olduğu hazzın hiç bitmemesi iştiyâkıyla:
“Allâh’ım doyamıyorum, geceler ne kadar da kısa!..” diye ilticâ ederdi.
ALLAH DOSTUNU KIRK YIL ÜZEN TEK ŞEY
Ali el-Masîsî -rahmetullâhi aleyh- de hayâtının sonlarına doğru:
“Kırk yıldır beni üzen tek şey, sabahın olmasıdır.” buyurmuştur. Zira o da seherlerdeki rûhâniyetin doyumsuz lezzeti içinde sabahlayan bahtiyar kullardandı.
Yine Hak dostlarından Bişr-i Hâfî Hazretleri’nin ibadet gayretini yansıtan şu misal, ne kadar da ibretlidir:
Bir kimse Bişr-i Hâfî’ye gelerek:
“–Gecenin bir saatinde olsun istirahat etseniz.” dedi. O ise şu karşılığı verdi:
“–Allah Teâlâ’nın geçmiş ve gelecek bütün günahlarını bağışladığı Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- geceleri mübârek ayakları şişinceye kadar ibadet ettikleri hâlde, ben nasıl uyuyabilirim?! Çünkü ben bir tek günâhımın bile, Allah Teâlâ tarafından bağışlanmış olduğunu bilmiyorum!..”
İşte Hak dostları, vârisi oldukları Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in, çok şükreden bir kul olabilme iştiyâkıyla geceleri sabahlara kadar nasıl bir ibadet vecdi içinde olduğunun şuuruyla, dâimâ Efendimiz’in hâline yaklaşabilme gayretini göstermişlerdir.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Hak Dostlarının Örnek Ahlakından 2, Erkam Yayınları, 2012