Geleceğe Bırakacağımız En Büyük Hazine Hafızlarımızdır

Siirt Remziye Batğı Erkek Kur’an Kursu’nun açılışında konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Geleceğe bırakacağımız en büyük hazine hafızlarımızdır." dedi.

Siirt’te yapımı tamamlanan Remziye Batğı Erkek Kur’an Kursu’nun açılışı, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın katılımıyla gerçekleştirildi.

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, açılışta yaptığı konuşmada, Kur’an kurslarının öneminden bahsederek, "Kur’an kursları illerimizde, mahallelerimizde ilim, irfan, bilgi, hikmet merkezleri olarak ne kadar çok olursa ülkemiz için, milletimiz için o kadar faydalı hizmetler yapıyor olacaktır." diye konuştu.

"Geleceğe bırakacağımız en büyük hazine hafızlarımızdır"

Kur’an kursunun yapımında emeği geçenlere teşekkür eden Başkan Erbaş, "Kur’an kursumuzda ileride alim olacak gençlerimiz, hafızlarımız yetişecek. Bizim için geleceğe bırakacağımız en büyük hazine hafız gençlerimizin yetişmiş olması, ilim adamlarımızın yetişmiş olmasıdır." ifadelerini kullandı.

Başkan Erbaş’ın konuşmasının ardından duayla birlikte Remziye Batğı Erkek Kur’an Kursu’nun açılış kurdelesi kesildi.

Açılışın ardından Başkan Erbaş, Kur’an kursunu gezerek yetkililerden bilgi aldı.

Açılışa, Siirt Valisi Osman Hacıbektaşoğlu ile Siirt İl Müftüsü Vehap Kapıcıoğlu katıldı.

Kaynak: Diyanet Haber

İslam ve İhsan

HAFIZ OLMANIN EN KOLAY YOLU

Hafız Olmanın En Kolay Yolu

HAFIZLIK YAPANLARA TAVSİYELER

Hafızlık Yapanlara Tavsiyeler

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.