Gelinlik Kızların Umudu Oldular

İstanbul'da Kız Kur'an Kursu'nda görevli Leyla Gürbulak ve Günnur Cebesoy, evlilik hazırlığı yapan ihtiyaç sahibi gelin adayı kızların umudu oldu.

İstanbul'da Maltepe Müftülüğüne bağlı Mimar Sinan Kız Kur'an Kursu'nda görev yapan Leyla Gürbulak ve Günnur Cebesoy, evlilik hazırlığı yapan ihtiyaç sahibi genç kızlara umut oldu.

Kur'an eğitmenleri Gürbulak ve Cebesoy, gelin adaylarının çeyizlerini hazırlayıp düğün yapmalarına yardımcı oluyor. Gelin adayı bir genç kızın çeyizinde bulunması gereken her türlü malzeme ile ev için gereken eşyaları, Maltepe'deki Kur'an kurslarında görev yapan hocalar aracılığıyla hayırseverlerden temin eden Gürbulak ve Cebesoy, 2 yılda 13 çiftin evlenmesine vesile oldu.

Fikrin sahibi Gürbulak, ihtiyaç sahibi insanlara yardım etme fikrini, yeni evlilik yapmış insanlara "ev hediyesi" alarak ziyaret gerçekleştirmekle başladıklarını söyledi.

Evlilik hazırlıkları yapmaya çalışan ancak maddi durumundan dolayı düğününü yapamayan bir kız olduğuna ilişkin haber kendilerine geldiğinde öncelikle iyi bir araştırma yaptıklarını belirten Gürbulak, "Günnur hocam ile birlikte önce istişare ediyoruz. Sonra evine giderek gerçekten ihtiyacı var mı yok mu diye bakıyoruz. İhtiyacı olduğuna kanaat getirirsek liste hazırlıyoruz. Bugüne kadar evine gittikten sonra çeyizini hazırladığımız kızlarımızın hepsi ihtiyaç sahibiydi." dedi.

"GENÇ KIZLARA ÇEYİZ HAZIRLIUYORUZ"

Hayırseverlerden gelen eşyaları büyük bir özenle seçip, tasnif ettikten sonra paketlediklerini anlatan Gürbulak, "Genç kızlarımız için çeyiz hazırlıyoruz. Sandık çeyizi dediğimiz; patikten tülbentten, yatak odası takımından, mutfak eşyalarına, yemek odası takımından, koltuk takımına perdeden, halı ve kilime kadar her şeyi ayarlıyoruz. Biz çeyizi de ihtiyaca göre hazırlıyoruz. Okumuş kızlarımıza hazırladığımız çeyizler çok farklı. Burada insan ayrımı yaptığımızdan değil, Anadolu tarzında evlenen kızlarımıza çok farklı çeyiz hazırlıyoruz. Anadolu'daki bir kızımız el işlerini kullanırken, İstanbul'da olanlar tamamen yeni versiyona göre hazırlanmasını arzu ederler. Biz de hazırlıyor ona göre yapıp gönderiyoruz." diye konuştu.

En son Sivas'ta bir gelin adayına ev eşyaları gönderdiklerini aktaran Gürbulak, şöyle devam etti:

"Sadece İstanbul değil, Anadolu'dan isteyenler oluyor. Başka şehirlerde yaşayan ihtiyaç sahibi kızlarımıza da çeyiz hazırlayıp gönderdik. Toplamda 13 kişinin evlenmesine yardımcı olduk. Bunların ikisi Suriyeliydi. Bu işe 2 sene önce ev hediyesi alarak yaptığımız ziyaretlerle başladık. Sonra maddi durumunun yetersizliğinde çeyiz hazırlayamayan kızlarımızın olduğunu gördükçe böyle bir sosyal proje başlatmış oldum. Öyle zaman oldu ki bir ay içerisinde 2 kızımızın çeyizi gitti. Bazen de 4 ay içerisinde. Ama bu hiç bitmedi sürekli devam etti. Bunların yanı sıra kına gecesi için elbiseler ve gelinliklerimiz de var."

"HAYIR ÇARŞISI KURMAK İSTİYORUZ"

Geliştirdikleri bu sosyal projeyi Diyanet İşleri Bakanlığı ve müftülüğün desteklediğini vurgulayan Gürbulak, ileriye dönük hedeflerinin daha fazla kişiye ulaşmak olduğunu söyledi. Çevreden ihtiyaç sahibi insanlara yardım etmek isteyen çok sayıda kişi olduğunu, bağışlanmak istenen eşyaları koyacak depo benzeri bir mekanlarının olmadığını ifade eden Gürbulak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Asıl hedefim büyük bir hayır çarşısı kurmak. Ya da bu amaçla kurulan bir çarşının içerisinde yer almak. Gönüllü pek çok hanım var. Bu projenin içinde yer almak istiyorlar. Anadolu'da ihtiyaç sahibi çok kişi var. Çok sayıda kişi de çeyiz talebinde bulunuyor. Eğer büyük bir yerimiz olursa, daha önce hazırladıklarımızı hızlı bir şekilde ihtiyaç sahiplerine gönderebiliriz. 23 yaşında bir kızım var. Kızım için nasıl bir çeyiz hazırlıyorsam, o hassasiyetle hazırlık yapıyor ve ihtiyaç sahiplerine gönderiyoruz."

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.