Genç Dergi Bu Ay Kudüs’te!

Genç Dergi, 99. sayısında “Kudüs Senindir” dosyasıyla okurlarını karşılıyor. Bizleri Kudüs’e bir adım daha yaklaştıracak, o mübarek belde hakkında bilmediklerimizi öğretecek, birbirinden güzel yazı ve röportajlarla dopdolu bir sayı ile okurlarını bekliyor.

Editörden sayfası ile “Çapın, Düşmanın Kadar” diyerek okurlarını karşılayan dergi, Süleyman Ragıp Yazıcılar’ın okuyuculardan gelenleri derlediği Sorduk Öğrendik sayfası ile okurların dergi hakkındaki düşüncelerine yer veriyor.

İbrahim Özkahyaoğlu’nun Aralık sayısında Türkiye Gündemi için seçtiği başlıklar ise şöyle: “Ermenek’te Yine Aynı Dram, Büyük Devlet Nasıl Olunur, Barışa Bak, Esaslı Bir Gençlik Politikası Şart, Her Üniversiteye Cami Geliyor”.

Beytullah Demircioğlu’nun Dünya Gündemi’nde; “İşgal Altındaki Kısır Döngü ve İsrail’in Anlamadığı, Filistin’in Gasp Edilen Hukuku Karşısında Arap Dünyası, IŞİD’in Nihai Hedefi Ne, ABD-İran Flörtü Mutlu Sonla Bitecek mi, Körfez Ülkelerinin Terör Listesi.” ile okurlara sesleniyor.

Genç Dergi Yayın Danışmanı Mehmet Lütfi Arslan’dan geleceğin liderleri için bir manifesto! “Niyet Önderliği” başlıklı yazıda, ümmete önder olacaklara yol haritası çiziliyor.

9. sayımızın dosyasını hazırlayan Hatice Sarı ise “Kudüs Senindir” başlığıyla bizi bir yolculuğa çıkarıyor. Kudüs’ten bir misafir; Musa Hijazi ile yapılan röportaja yer veriliyor. Hijazi: “Türkiye Kudüs’ün Kurtuluşuna Vesile Olacak” diyor.

Dosyayı besleyen diğer röportajlar ve yazılar ise şöyle:

“Başlangıç Olarak Kudüs’e Dair Birkaç Not” Bir not da bizden olsun; bu sayfayı Sabah Gazetesi Dış Haberler Müdürü Taha Kılınç kaleme aldı! Sizler için Kudüs`e rehberlik yapıyor.

“Kudüs Müslümanlarındır” Bu başlıkta Ömer Lekesiz, Leyla İpekçi, Fahreddin Özlen, Kürşad Mahmat ve Marwa Alkhateb röpartajlarını okuyabileceksiniz.

Dosya konusuna bir katkı da Yunus Emre Tozal’dan. “Taşların Konuştuğu Şehir: Kudüs” başlığıyla kutsal şehrin önemini anlatıyor.

Bugüne kadar dergide birçok gezi yazısı yayınlanan Hande Berra, bu ay dosyaya özel bir Kudüs yazısıyla sizlerle: “Peygamberler Şehri”. Hilal Söylemez, “Kudüs Ümmete Zimmetlidir, Tapusu İstanbul’dadır!” yazısıyla yer alıyor. Harun Kırkıl, bu ay Kudüs’e dair bir yazısı ile adeta Kudüs’ün sesi oluyor: “Unut Sevme Beni!”.

Dergiye fikri yazarlarıyla kuvvet veren Yusuf Kaplan bu ay Mehmet Akif’i yazıyor. Cümlelere sığmayan Mehmet Âkif’i tek cümleye sığdırıyor. “Bir Destansın Sen, Âkif Gibi; Yaşayacak ve Yaşatacak”. En çok sevilen yazarlardan Âdem Özköse ise İslâm coğrafyasından Afganistan’da bu ay. “Afganistan’a Yolculuk”u anlatıyor.

Bir diğer röportaj, Apaçi Gençlik kitabının yazarı Ömer Miraç Yaman ile. Yaman, “Aynı Kurttan Kaçanların Hikâyesi; Apaçi Gençlik” diye niteliyor… Konuşan, Turgay Bakırtaş.

Ayşegül Genç, “Yalnızlığa Ayak Değil Ayakkabı Uydurmak”, Mehmet Dinç, “Bırakma Kendini” Asım Gültekin, “Laikleşmiş Dinci Olmamak İçin!”, Sinan Özgenç, “İslâm’ın Osmanlı’ya İhtiyacı Var! Yine” başlıklı yazılarıyla dikkat çeken yazarlar arasında.

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi, zahmet ve rahmet arasındaki ilişkiyi açıklıyor ve “Zahmetsiz Rahmet Olmaz” diyor. Âdem Ergül, “Zordan Kaçmak Bodur Kalmaktır” yazısı ile sizi bekliyor.

Portre sayfasının Aralık ayı konuğu Karl Popper. Yusuf Temizcan onu, “İnsanlığın Yanılgısını Haykıran Düşünür” olarak nitelendiriyor… Kadir Bekâr, sinema sayfasında “Beş Kırık Kamera” filmini konuk ediyor. Kelimeler köşesinde Rabia Gülcan Kardaş, yine kelimelere dair önemli bir yazı ile karşınızda: “Kelimeleri Niçin Severiz” diye soruyor ve yanıtını veriyor…

Maşuk’un Nefesi filminin başrol oyuncusu Abdurrahman Düzcan ile Halil İbrahim Bozoğlu konuşuyor: “Sesini Peygamber Aşkıyla Zenginleştirenlerin Hikâyesi”.

Mehmet Köprülü, yaşanmış bir hikâye aktarıyor: “Kaldı mı Böylesi?” sizi derin düşüncelere götürecek bir hikâye… Ömer Yalçınova, “Görmedim, Duymadım, Bilmiyorum” modern hayatta karşımıza çıkan durumları anlatıyor.

Hüseyin Küçükali,“Hoh” başlığı ile iç mekânlarda, kapalı alanlarda yapılması gerekenleri anlatıyor. Yaşadığımız gezegende nelerin olduğunu Cihan Taştan, akıcı üslubuyla anlatmaya devam ediyor… Sevilay Kösebalaban “Makineler Düşünebilir mi?” diye sorarak bizi makine ve robotların dünyasına çağırıyor. Halit Yasir Özoğul, kelebek misali hafif ve narin bir üslupla iki küçük hikâyecik anlatıyor köşesinde. “Bal Gibi Zordayız” diyor…

Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri dertle, gayretle güzel işlere imza atıyorlar. Son icraatları ise “İyilikhane”oldu. Biz de bu organizasyonun yürütücülerinden Merve Çirişoğlu Çotur ile konuştuk. “İşte Bu Gerçekten İyi Bir Haber: İyilikhane Açıldı!” Konuşan: Hikmet Sami Ay.

Mehmet Emin Gül, sizler için iki kitap ve iki dergi seçti. Kitaplar; Güray Süngü’nün “Köşe Başında Suret Bulan Aşk” isimli öykü kitabı ve Hande Topbaş’ın gezi yazılarından oluşan “Kuş Uçar Kervan Geçer” kitabı. Dergiler ise “Post Öykü” ve “Nazariyat” dergileri.

Sami Yaylalı, Aralık sayımızda Bkz. sayfamız için Saray kelimesini konu edindi. Bu eğlenceli sayfa da sizleri bekliyor. Bilişim Net haberlerinin nabzını yine Muhammet Murat Tutar tutuyor. Aralık sayımızdaki başlıkları; “Sosyal Medyanın da Hesabı Var, Çözemediğiniz Soruları Mobil Cihazınız Çözsün, Akıllı Duraklarla Yolculuğunuz Kısalsın ve Buyurun Radyo Dinlemeye”.

Genç Dergi, 100. sayı ile okurlarını buluşturmanın heyecanı ve ümidi ile okurlarını selamlıyor.

Ayrıntılı Bilgi: www.gencdergi.com

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.