Genç Dergisinin 220. Sayısı Çıktı

Genç dergisinin 220. sayısı çıktı. Genç dergisinin Ocak 2025 sayısı “İzzet Müminlerin Zillet Zalimlerindir!” kapağıyla yayınlandı.

“İzzet Müminlerin Zillet Zalimlerindir!” başlığıyla çıkan Genç dergisinin 220. sayısı dopdolu içeriğiyle çıktı!

İZZET MÜMİNLERİN, ZİLLET ZALİMLERİNDİR!

GENÇ Dergi’nin Ocak sayısı dopdolu içeriğiyle çıktı! Her ay dosyamızda gönül gündemimizi, gönül coğrafyamızın dertlerini işlemeye, dünya gündemini Müslüman bir genç olarak yorumlamaya çalışıyoruz. Bu ay da dosyamızda Suriye’nin özgürlüğünü işlemek istedik. Suriye’nin özgürleştiği gün, saatlerimiz bir bayram edasında geçti sanki. Sevinçten içli içli ağlamak istedik, şükürden iki büklüm olduk.

Gazze’deki acı devam ederken, birçok insan derinden derine sanki çaresizliği ve zulmü kanıksamış bir haldeyken Suriye’nin özgürleştiğine dair haber, bizi kendimize getirmek ve ümit aşılamak için sarstı. Suriye’deki yeni gelişmeler, dünyanın gidişatına dair de büyük bir umut ve dua oldu.

Suriye, bir halkın onurlu mücadelesi ve zorlu sınavı oldu. Direniş bir muştu olarak devrime dönüştü. Günümüz firavunu devrildi. Suriye özgürlüğüne kavuştu. Aynı umutla Mısır’ın özgürleşeceği, Afrika’nın sömürgelerinden kurtulacağı, Filistin’in kıyama ereceği, Doğu Türkistan’ın acılarının dineceği günleri bekliyoruz. Bu dosyamızın da coğrafyamızdaki yeni güzel haberler için bir umut ışığı olmasını diliyoruz.

Kadriye Beyza Kirenci, “Haberin Var Mı?” köşesinde dünyanın dört bir yanından özgün yaklaşımı ve özel seçkisiyle gençliğin dilinden farklı haberler sunuyor. “Vefa” köşesinde hatıralarını yazmaya devam ediyor Süleyman Ragıp Yazıcılar. Mehmet Yüzücü, “Anadolu Postası” köşesinde Özkan Öze’ye mercek altına aldı. Tülay Gökçimen, samimi kalemiyle Suriye’nin özgürlüğünü hakkında yazdı.

Zeynep Büşra Özdamarlar ile yazdığı kitabı “Suskun” ve hayretimizi artıracağını düşündüğümüz çeşitli konuları konuştuk. Beyler Sanat’ın kurucusu kıymetli yazar ve yönetmen Yusuf Engin Gezer ile geçtiğimiz ay galası yapılan Şahitler isimli tiyatro oyunu hakkında güzel bir söyleşi gerçekleştirdik. Alanının Ustaları köşemizde bu ay, uzun bir süredir her salı evlerimize misafir olan “Mehmed: Fetihler Sultanı” dizisinin senaristi Ozan Bodur ile söyleştik. Mutlu Aile Mutlu Çocuk Derneği Başkanı Uzm. Sosyolog Hatice Balin ile aile ilişkilerinde eşlerin sorumlulukları üzerine konuştuk.

Emre Topoğlu, “İzi Kalır” köşesinde güzel bir iz bıraktı yeni sayımızda. Muhammed Esat Altıntaş, gençlere yeni ve güzel tekliflerle geliyor “Bir de Böyle Baksak” köşesinde. “Şifahane” köşesinde dimağımızı tatlandıran, gönlümüzü güzelleştiren cümleler sunuyor Abdullah Uçar. Prof. Dr. Soner Duman, “Kafadaki Sorular” köşesinde gençliğin sorularına gençliğin dilinden yanıtlar veriyor. S. Bilgehan Eren, gençler için mühim konuları “Fikr-i Firari” köşesinde mercek altına alıyor. Şeyma Üstün, gündelik hayata dair durumları mercek altına alıyor “Gündelik Hayatın İzinde” köşesinde.

“Derkenar” köşesinde güzel yazılarına devam ediyor Fatih Duman. “Bir de Böyle Düşün!” köşesinde yeni bir düşünce ufku sunuyor Fatih Sultan Semiz. “En Güzel İnsan’ın Hayatı” köşesinde En Güzel’den hayatımıza yansıyan güzellikleri anlatıyor Mehmet Lütfi Arslan.

“Sağlık Olsun” köşesinde sağlığımıza iyi gelecek tavsiyeler sunuyor Abdülsamet Koçyiğit. Hande Berra gezdiği diyarlarda biriktirdiği hatıraları ve heybesine koyduklarını paylaşıyor “Gezi-Yorum” köşesinde. Burak Genç, “Sanat Defteri” köşesiyle kültür sanat dünyasının nabzını tutuyor, kıymetli tavsiyeler sunuyor. Süleyman Çınar, “Tecrübe Konuşuyor” köşesiyle gençlerin gönlündeki sorularla büyüklerin tecrübeleri arasında köprü olmaya çalışıyor.

Muhammed Yazıcı, Büşra Nur Gürbulak, Suedanur Yazıcı Özer, Arzu Karabal, Ayşe Altıntaş, Eslem Nilay Bozdemir Koşucu, Dilara Tekin, Muhammet Kalkan, Eray Paşaoğlu, Rabia Karzan yazılarıyla sayfalarımız arasında…

Ayrıca ülkemizden, gönül coğrafyamızdan ve dünyadan özgün yaklaşımlarla hazırlanmış haberlere, kültür sanattan bilim teknolojiye, yazılardan röportajlara birçok güzide içerik GENÇ Dergisi’nde sizleri bekliyor.

Dergiyi temin etmek için tıklayınız...

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.