Gerçek Efendi Kimdir?
O kadar mütevâzi olun ki, kimse kimseye böbürlenmesin; kimse kimseye zulmetmesin.
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“(Yine) A’râf ehli simalarından tanıdıkları birtakım adamlara seslenerek derler ki “Ne çokluğunuz ne de taslamakta olduğunuz büyüklük size hiçbir yarar sağlamadı.” (A’raf, 48)
Resûlullah buyurdular:
“Allah Teâlâ bana: O kadar mütevâzi olun ki, kimse kimseye böbürlenmesin; kimse kimseye zulmetmesin, diye bildirdi.” (Müslim, Cennet 64. Ebû Dâvût, Edeb 40; İbni Mâce, Zühd 16, 23)
SİZİN EFENDİNİZ KİM?
Câfer-i Sâdık insanları tevâzû sahibi olmaya teşvik eder, bencil davranıp büyüklenenleri de îkâz ederdi. Nitekim bir gün bir kabîleye rastlamıştı:
“-Sizin efendiniz kim?” diye sordu. İçlerinden biri:
“-Ben!” dedi.
Hazret bu cevaptan hoşlanmadı ve onu îkâz ederek:
“-Eğer sen bunların efendisi olsaydın; ‘Ben’ demezdin! (Onların hizmetkârı olduğunu söylerdin.)” buyurdu. (Hânî, el-Hadâik, s. 132)
Çünkü enâniyet/benlik, gerçek efendiliğe mânîdir.
Câfer-i Sâdık Hazretleri, hiçbir zaman riyâsete, yani insanlara baş olmaya da heves etmemiş, dâimâ uzleti ve sükûtu tercih etmiştir. Zira mârifetullah deryâsına dalan kişi, sâhillere tamah etmez. Cenâb-ı Hak ile ünsiyet kuran kişi, insanların medh ü senâsına değer vermez.
Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Hak Dostlarından Hikmetler Câfer-i Sâdık, Erkam Yayınları