Gerçek Tasavvufun Tarifi ve Tanımı
Gerçek tasavvuf nedir? Gerçek tasavvufun tarifi ve tanımı...
İslâm’ın Rasûlullah ve ashâb-ı kiram hazerâtı tarafından; böyle bir feyiz, rûhâniyet ve mâneviyatla dolu, ihlâs ve takvâ ile yaşanışı «gerçek tasavvuf»tur.
İmâm-ı Şâfiî -rahmetullâhi aleyh- buyurur:
“Rasûlullâh’ın ve ashâbının yolunda olmayanı, havada uçar görsem yine doğruluğunu kabul etmem!”
ŞERİATE UYMAYAN HALLERDEN UZAKTIR
Maalesef zamanımızda, tasavvuf nâmına avâmî birtakım manzaralar ortaya dökülmekte:
Bol bol kerâmet izhârı, yüksek mevkî ve pâyeler, rüyalara, acayip ve garâip hâllere istinâd ettirilmeye çalışılan, şerîata uymayan hâller…
Gerçek tasavvufun değişmez esası, tezkiye ve tasfiye iken; birtakım nefsânî arzuların en çirkin mâhiyette dindar bir kılıfa sokulmaya çalışılması…
Gerçek tasavvufun ilk şartı enâniyeti terk etmek iken; henüz hayatta olan kişilere pek yüksek unvanlar, sıfatlar koyma yarışı…
Gerçek tasavvufun özü, «beyne’l-havf ve’r-recâ» son nefese kadar kulluk iken; şerîattan tavizler…
Bu kötü örnekler; maalesef, bizzat tasavvuf müessesesine ve İslâm’a zarar vermekte.
MÜSLÜMAN FİRASET SAHİBİ KİMSEDİR
Tarih boyunca böyle kişiler zuhur ettiği için, gerçek Hak dostları, böyleleri için; «Mâneviyat yolunun yol kesicileri» tabirini kullanmışlar ve müslümanları firâsetli olmaya davet etmişlerdir.
Hak dostlarının şu îkazları ne güzeldir:
İmâm-ı Şâfiî -rahmetullâhi aleyh- buyurur:
“Rasûlullâh’ın ve ashâbının yolunda olmayanı, havada uçar görsem yine doğruluğunu kabul etmem!”
Bâyezîd-i Bistâmî Hazretleri buyurur:
“Kendisine kerâmetler verilmiş, hattâ havada bağdaş kurup oturan birini görseniz bile, hemen ona aldanmayın! İlâhî emir ve nehiylere riâyet ediyor mu, ilâhî hudutları muhafaza ediyor mu, şer‘î hükümleri hakkıyla edâ ediyor mu, ona bakınız!”
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yüzakı Dergisi, Yıl: 2020 Ay: Aralık, Sayı: 190