Gilaburu Yemenin Bilimsel Faydaları

Daha çok Kayseri'nin Bünyan ilçesi ile civarında yetişip "gilaburu" adıyla bilinen bitki, böbrek taşı düşürme ve ağrı kesici özelliğinin bilimsel olarak kanıtlanmasının ardından eczanelerde takviye edici gıda olarak yerini aldı.

Yoğunlukla Kayseri'nin Bünyan ilçesi ile civarında yetişen ve "gilaburu" bitkisi, böbrek taşı düşürme ve ağrı kesici özelliğinin bilimsel olarak kanıtlanmasıyla eczanelerde takviye edici gıda olarak satılıyor.

Özellikle böbrek taşı hastalarının yakından tanıdığı, Türkiye'nin farklı bölgelerinde "gilabolu, gilaboru, giraboru, kirabolu, frenk üzümü" gibi çeşitli isimlerle anılan gilaburu, içeriğindeki mineraller ve asit dolayısıyla "gençlik iksiri" olarak da anılıyor.

Üzüme benzeyen kırmızı meyvesi ve çalı şeklinde bitkisiyle bilinen gilaburu, yöre halkı tarafından toplanıyor ve meyve suyu olarak tüketiliyor.

Ekim ayının ilk haftasında hasadı tamamlanan gilaburu, salamura olması için şişelere doldurularak bekletiliyor. Kış aylarında meyvesi ezilen gilaburu tatlandırılarak meyve suyu şeklinde içiliyor.

Bazı firmalarca işlenen gilaburu, içecek olarak raflarda, lokantalarda yerini alırken, ilçe halkı tarafından da yol kenarlarında satılıyor.

BİRÇOK HASTALIĞIN TEDAVİSİNDE KULLANILDI

Bünyan Belediye Başkanı Şinasi Gülcüoğlu, ilçeye özgü aromatik bir meyve olan gilaburunun tanıtımının yapılması yönünde göreve geldikleri günden bu yana çeşitli çalışmalar yaptıklarını, üreticileri bilgilendirdiklerini, şişelenmesini ve paket çayını hazırladıklarını belirtti.

Coğrafi işaret için de başvuruda bulunduklarını hatırlatan Gülcüoğlu, gilaburunun tıp otoriterilerinin de kabul ettiği birçok hastalığın tedavisinde kullanıldığını dile getirdi.

Ankara Üniversitesi'nin gilaburu üzerinde çeşitli çalışmaları olduğunu anlatan Gülcüoğlu, şunları kaydetti:

"Farmakognozi bilimiyle uğraşan bir grup araştırmacı, gilaburu meyvesinin tıptaki yararına ilişkin ciddi çalışmalar yapıyor. Birçok hastalığa, özellikle böbrek taşına, önleyici anlamda kanser hastalığına, tansiyona faydası olduğu bilinen gilaburu, ABD'de tablet şeklinde satılıyor. Belediye olarak biz de bu meyvenin hak ettiği değeri görmesi için gerekli çalışmaları yapıyoruz. Ciddi bir talep var, Türkiye içinde olduğu gibi yurt dışından da talep alıyoruz."

GİLABURU NELERE İYİ GELİYOR?

Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülçin Saltan İşcan da gilaburu bitkisi üzerinde 2006 yılından bu yana çalıştıklarını söyledi.

Bitkinin halk arasındaki geleneksel kullanımını bilimsel olarak incelediklerini anlatan İşcan, şöyle konuştu:

"Biz halkın arasında bilinen faydalarını bilimsel temellere oturttuk. Böbrek taşı düşürmesi özelliğinin klinik öncesi ve klinik çalışmaları yapıldı. Böbrek taşı düşürdüğü doğrulandı bu çalışmalarla. Ağrı kesici etkisi de bilimsel deneylerle doğrulandı. Bu bilimsel çalışmalar ışığında ürünü ticarileştirmek için Ankara Üniversitesi Teknopark'ı bünyesinde bir şirket kurduk. Önce pilot üretim yaptık, daha sonra da endüstriyel üretim yaptık. Bitkinin içindeki klorojenik asit üzerinden bitkisel ekstreyi standart hale getirdik. Şu anda eczanelerde satılıyor. İlk 30 bin kutuyu ürettik. ABD'deki İlaç ve Gıda Dairesinin gerekliliklerine uyarak ham maddeyi ABD'ye ihraç ettik geçen yıl. ABD'de 'Gilaburu +PP' adıyla satılıyor. Kayseri'de yetişen bir bitki bugün ABD raflarında. Tarım Bakanlığından onay alınmış takviye edici gıda olarak satılıyor."

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.