Gönül Gözüyle Kur'an-ı Kerim Öğretiyor

Adıyaman'da doğuştan görme engelli 22 yaşındaki Şahin, kendisinden yaşça büyük görme engellilere Braille alfabesiyle Kur'an-ı Kerim okumayı öğretiyor.

Doğuştan görme engelli 22 yaşındaki Ümit Şahin, yaklaşık iki yıl önce İstanbul'da Braille alfabesi kursuna katılarak Kur'an-ı Kerim okumayı öğrendi. Kur'an aşkı engel tanımayan Şahin, öğretici olabilmek için kurslara katıldı.

Kursun ardından öğretici olan Şahin, yaklaşık beş aydır Adıyaman İl Müftülüğüne bağlı Mimar Sinan Kur'an kursunda kendisi gibi dört görme engelli kursiyere ders veriyor.

Kursiyerlere her gün yaklaşık beş saat Kur'an-ı Kerim'in yanı sıra dini bilgiler de veren Şahin, sesinin güzel olması dolayısıyla söylediği ilahilerle öğrencilerini mest ediyor.

"HAYATIM BOYUNCA KUR'AN- I KERİM ÖĞRETMEK İSTİYORUM"

Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Braille alfabesiyle Kur'an-ı Kerim'i Türkçe okumayı, İstanbul'daki kursta öğrendiğini ifade etti.

Geçen yıl Adıyaman Müftülüğünde görevlendirildiğini anlatan Şahin, yaklaşık beş aydır Mimar Sinan Kur'an Kursu'nda dört görme engelli öğrenciye Kur'an-ı Kerim öğrettiğini söyledi.

Şahin, kursiyerlere Kur'an-ı Kerim'in haricinde dini bilgiler de verdiğini belirterek, "Arkadaşlarımın takıldığı noktalarda yardımcı oluyorum. Hiç namaz kılmayan amcamız buraya gelip beş vakit namaz kılmaya başladı. Biz de bunun mutluluğunu yaşıyoruz. Bize kalacak olan zaten budur. Din dediğimiz şey sadece evde oturup namaz kılıp zikir çekmek değildir. Bizler Müslüman olarak din kardeşlerimize faydalı olmak için elimizden geleni yapmakla mükellefiz. Hayatım boyunca bilmeyenlere Kur'an- ı Kerim öğretmek istiyorum." diye konuştu.

"ONLAR DA BANA HAYAT TECRÜBELERİNİ ANLATIYOR"

Öğrencilerine, her gün beş saat ders verdiğini anlatan Şahin, "Öğrencilerimin ilgisinden dolayı azmim artıyor. Öğrencilerimden 41 yaşındaki Şevket amca, hiç okula gitmemesine rağmen buraya gelip Kur'an öğrendi. Tüm arkadaşlarım çok gayretli. Ben onlara Kur'an öğretirken onlar da bana hayat tecrübelerini anlatıyor. " dedi.

Şahin, kendisine ait ilahi bestelerinin de bulunduğunu aktararak, "Bizim değerlerimizi anlatan ezgileri besteleme gayretindeyim. Şu ana kadar beş bestem bulunuyor." ifadelerini kullandı.

"AZMİYLE BİZLERE ÖRNEK OLUYOR"

Kursa katılan 45 yaşındaki Celal Şahin ise Kur'an Kursu'na gelip Ümit Şahin'den Kur'an öğrendiğini ve bundan dolayı mutlu olduğunu söyledi.

Celal Şahin, "Mutluyuz. Azmiyle bizlere örnek oluyor. Her gün yaklaşık beş saat Kur'an öğreniyorum." diye konuştu.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.