Görme Engelli Din Görevlisi Hafızlık Eğitimi Veriyor

İstanbul’da görme engelli Kur’an öğreticisi Hülya Tonbul, Braille alfabesiyle gören öğrencilerine eğitim verip yeni hafızlar yetiştiriyor.

İstanbul’un Sultangazi ilçesinde görme engelli 30 yaşındaki Hülya Tonbul, 21 yaşında kendisi gibi görme engelli olan bir hocadan eğitim alarak hafız oldu.

Daha sonra İstanbul Sultangazi İlçe Müftülüğüne bağlı İhramcızade Kız Kur’an Kursunda görev almaya başlayan Tonbul, 2019 yılından beri gören öğrencilere Kur'an-ı Kerim eğitimi veriyor.

Tonbul, hafızlık eğitiminde öğrencilerini Braille alfabesiyle takip ediyor.

Aynı zamanda Sultangazi Engelli Koordinatörlüğü görevini de yürütün Tonbul, 17 yaşında Kur’an-ı Kerim eğitimi almaya başladığını, 4 yılda hafızlığını bitirdiğini söyledi.

Kur’an-ı Kerim’i, kendisi gibi görme engelli bir hocadan Braille alfabesiyle öğrendiğini belirten Tonbul, “Hafızlık, gören insanlara göre bir kat daha zor oldu. Çünkü diğer insanlar gözleriyle satır uçlarını takip ediyorlar. Ama ben parmağımla önce bir harfi tanıyıp sonra diğerine geçiyordum. Haliyle ezberleme süreci olsun, okuma süreci olsun diğer insanlara göre daha zor oluyordu. Ama çok şükür çok istediğim için azmettim, bitirdim.” diye konuştu.

Tonbul, 2019 yılından beri hafız adaylarına eğitim verdiğini anlatarak, şöyle devam etti:

“Şu ana kadar 2 öğrencim hafızlığını tamamladı. Öğrencilerim benim gibi görme engelli değil, onlar gören öğrenciler. Öğrencilerim Kur’an-ı Kerim’den çalışıp bana ders veriyorlar. Tek zorlandığım, sıkıntı çektiğim nokta onların Kur’an-ı Kerim’lerini görüp yanlışlarını çizememem. Ancak ben ders bittikten sonra ekstradan aklımda kalan hatalarını öğrencilere söylüyorum ya da hatırladığım kadarıyla altlarını çizdiriyorum. Öğrencilerim bana ders verirken ben onları Braille alfabesiyle takip ediyorum.”

“HAFIZ YETİŞTİRMEK ÇOK GÜZEL BİR DUYGU”

Yakın zamanda ilk hafızlarını yetiştirdiğinin altını çizen Tonbul, “Hafız yetiştirmek çok güzel bir duygu. Allah herkese hafız yetiştirmeyi nasip etsin.” dedi.

Tonbul, görme engeli olmasına rağmen hayata küsmediğini ve azim gösterdiğini vurgulayarak, “Benim gibi olan arkadaşlarım hiçbir zaman mücadeleden vazgeçmesinler, her zaman azmetsinler. Ayrıca Sultangazi’de görme engelli olup Kur’an-ı Kerim eğitimi, hafızlık eğitimi almak isteyen arkadaşlarımız olursa bize gelebilir”  ifadelerini kullandı.

“HOCAMIZ BİZİMLE ÇOK İLGİLENDİ, ÇOK İYİ DAVRANDI”

Tonbul’dan aldığı eğitimin ardından hafız olan Fatma Nur Köse ise 2 yıl Hülya Hoca’dan ders aldığını anlatarak, “Hocamız görme engelli ve bizim gibi gören öğrencilere eğitim verdi. Bizim için daha zor oldu ama hocamız bizimle çok ilgilendi, çok iyi davrandı. Aldığımız eğitimin ardından biz de hafızlığımızı tamamladık. Hafız olduğum için mutluyum.” diye konuştu.

Öğrenci Büşra Açıkça da hocasından eğitim alarak hafız olduğu için mutlu olduğunu ifade etti.

Sultangazi İlçe Vaizi Pakize Yetimova ise görme engelli öğrencilerin kurslarında eğitim alabildiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

“Hülya Hocamızın bu kursta olması, ilçemizde olması, gerçekten bizim için çok büyük bir avantaj. İlçemiz nüfus olarak kalabalık bir ilçe. O sebeple ilçemizde görme engelli olduğunu, bunun sayısının fazla olduğunu düşünüyoruz. Görme engelli öğrencilerimiz kursumuzda Hülya Hocamızdan Kur’an-ı Kerim eğitimi alabilirler.”

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

ELİFBA ÖĞRENİYORUM

Elifba Öğreniyorum

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.