Görme Engellilere 20 Yıldır Kur'ân Hazırlıyor

Görme engelli Adil Altınkaya, yaklaşık 20 yıldır kendisi gibi görme engelliler için Braille alfabesi ile Kur'an-ı Kerim basıyor.

Altınkaya, Gaziantep Körler Okulu'nda aldığı eğitimin ardından Ankara'da Yükseliş Koleji'nde burslu okuduğunu, 1980'de Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi İngiliz Dilbilimi Bölümü'nden mezun olduğunu anlattı.

Fakülte sonrasında kulluk muhasebesi yaparken kendisi gibi görme engelliler için yararlı bir iş geliştirmeye karar verdiğini kaydeden Altınkaya, Kur'an-ı Kerim basım sürecine ilişkin şu bilgileri verdi:

"Düşündük insan olarak. Allah, 'Kulum benim için ne yaptın?' diye sorduğunda 'Allah'ım üniversite bitirdim, iş buldum.' Bunların hepsi dünyalık. Böyle düşününce şoke olduk. Görme engelli olsak da Allah'a nasıl hesap vereceğimizi düşündük. 'Mademki bu parmaklarımızla dünya işlerini yapıyoruz, Kur'an-ı Kerim'i neden yapmıyoruz?' dedik. O zamanlarda Suudi Arabistan'da böyle işlerin yapıldığını duyardık. Öyle bir iç muhasebe bizi bu işlere yöneltti. 1980'lerde tamamen elle çalışan bir makine getirttik. Ama bunu kullanamadık. Antalya'da çalışmaya başladık ama sadece birkaç cüz basabildik. 1990'da memuriyetim devam ederken bu işe başladım. Bu işe niyetlendikten 15 yıl sonra 1995'te ilk kabarık yazıcıyı aldık ve Kur'an-ı Kerim'i bastık. Geçenlerde hesapladık, 3 bine yakın Kur'an basmışız."

BİR SAYFADA 26 SATIR

Antalya'da oturduğunu, basım için yılda 2-3 ay İstanbul'a geldiğini kaydeden Altınkaya, ağırlık noktalarını dini eserlerin oluşturduğunu söyledi.

Basılacak eserin bilgisayar ortamında bulunması gerektiğini ifade eden Altınkaya, "Gelen bir eserin tarayıcı denilen alete yüklenmesi lazım. Onun kabartmaya göre mizanpajını yapıyoruz. Bir satıra en fazla 40-42 harf koyabiliyorum. Bir sayfaya da 26 satır sığdırıyoruz. Bunları, bilgisayardan yazıcıya gönderiyorum. Saatte 750-800 sayfa kadar basım işlemi yapabiliyoruz. Burada sürekli forma kullanıyoruz, daha sonra ebatlama işlemine tabi tutuyoruz. Son olarak da ciltleme işlemi yapıyoruz" diye konuştu.

ÂMALARIN KUR'ÂN-I KERİM'İ 6 CİLT

Adil Altınkaya, basım işlemini kalın kağıda yaptıklarını belirterek, bu nedenle basılan Kur'an-ı Kerimlerin fazla yer tuttuğunu söyledi. Altınkaya, bir Kur'an-ı Kerim'in 6 cilt olduğunu, bunu da takım olarak adlandırdıklarını kaydetti.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.