Göz Egzersizlerinin Faydaları

Sağlıklı ve güçlü gözler için egzersiz yapın. İşte fazla zamanınızı almadan gözlerinize çok iyi gelecek egzersizler...

Uzun saatler bilgisayar veya televizyon başında duruyorsanız gözlerinizde sorun olabilir. Bu sorunların başında da kuruluk, kaşınma ve baş ağrısı geliyor. Bazı basit egzersizlerle gözlerinizi koruyabilirsiniz. İşte fazla zamanınızı almayacak ama gözlerinize çok iyi gelecek egzersizler.

GÖZLERİNİZİ ELLERİNİZLE KAPATIN

Dirseğinizi masanın üzerine koyun. Gözlerinizi avuç içlerinizle kapatın. Rahatlayın ve karanlığa bakın. Bu şekilde birkaç dakika bekleyin.

YANLARA DOĞRU BAKMA

Düz durun ya da oturun. Tam karşıya bakın. Kafanızı hareket ettirmeden sola bakın ve gördüğünüze odaklanın. Ardından sağa bakın ve gördüklerinize odaklanın. Bu hareketi beş kere tekrar edin.

YUKARI-AŞAĞI BAKMA

Düz oturun ve ileriye bakın. Beş kez yukarı ve aşağı bakın.

DİYAGONAL GÖZ HAREKETİ 

Tam karşıya doğru bakın. Aşağı ve sola bakın. Sonra gözlerinizi köşegen şekilde hareket ettirin ve sağa - yukarıya bakın. Gördüğünüze odaklanın. Bu egzersizi beş kez tekrar edin.

BİR DAİREDE YUVARLAMA HAREKETİ

Oturun ve rahatlayın. Sola bakın ve gözlerinizi yavaşça saat yönünde bir daire çizecek şekilde yuvarlayın. Saat yönünde beş kez, sonra saat yönünün tersine beş kez yapın.

YAKIN VE UZAĞA ODAKLANMA

Gözlerinizi bir kalem veya yakınınızdaki herhangi bir nesneye odaklayın. Gözlerinizden 20-30 cm uzakta olmalıdır. Dikkatlice bakarak ayrıntıları görmeye çalışın. Daha sonra nesneyi yaklaştırın. Bu hareketi beş kez tekrar edin.

KONSANTRASYON

Düz durun. Tam karşıya doğru bakın. Burnunuzun ucuna birkaç saniye boyunca bakın. Sonra odağınızı değiştirin. Bu egzersizi üç kez tekrar edin.

MASAJ

Gözlerinizi kapatın. Sonra gözlerinizi 2-3 saniye sıkıca yumun. Gözlerinizin çevresindeki kasları rahatlatın ve tekrar sıkıca yumun. Bu hareketi on kez tekrarlayın.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.