Gül Suyu Maskesi İle Sivilcelere Veda Edin!

Cilt bakımında büyük bir rol oynayan gül suyunun aynı zamanda sivilcelere de bir dermanı var...

Çok uzun süredir gül suyunun cilt bakımındaki yerini ve önemini hepimiz biliyoruz.

Cilt bakımının yanı sıra içindeki antiseptik olması sebebiyle sivilce kurutucu maske olarakta kullanılabiliyor ve çokta etkili oluyor. Gül suyunu cilt maskesi olarak kullanmadan önce gül suyunun saf gül suyu olduğundan emin olmalıyız.

Aynı zamanda gül suyu maskesini kullanmadan önce cildimizi ılık su ile temizlememiz gerekmekte.

SİVİLCELER İÇİN GÜL SUYU MASKESİ NASIL YAPILIR?

- 7-8 adet gül yaprağı

İki yemek kaşığı gül suyu

1/2 çay kaşığı gül uçucu yağı

3 yemek kaşığı organik bal

YAPILIŞI:

-Yaklaşık 3 saat boyunca gül yapraklarını suyun içinde bekletelim.

Üç saat beklettikten sonra yaprakları gül suyunun içine alıp güzelce ezelim. Diğer malzemeleri de ilave edip iyice karıştıralım.

Karışım hazır olduktan sonra dolapta 20 dakika bekletelim. 20 dakika sonrasında temizlediğimiz cildimize uygulayalım.

15 dakika bekleyip ardından ılık su ile cildimizi durulayalım.

Haftada 2-3 kere yapıldığında sivilcelerimizden kurtuluruz.

GÜL YAĞI NASIL HAZIRLANIR?

- İki bardak damıtılmış su

- 8-10 adet taze gül yaprağı

- Saf gül yağı (2-3 damla)

YAPILIŞI:

Derin bir tencerenin içine iki su bardağı suyu koyarak içine gül yapraklarımızı ilave edelim. Kısık ateşte 30 dakika kaynatıp 30 dakikanın sonunda ocaktan alıp 2-3 damla gül yağı damlatıp soğumaya bırakalım. Karışım tamamen soğuduğunda sprey kalıbına alıp günde iki kere sivilcemizin üzerine püskürtelim ve yıkamış olduğumuz elimizle parmaklarımızla yavaşça ovalayalım. Günde iki kere uygulandığı takdirde sivilcelerde kaybolmalar olacaktır.

SİVİLCE GİDERİCİ GÜL SUYU MASKESİ NASIL YAPILIR?

- Gül suyu ( 100 ml )

- Bal  ( iki yemek kaşığı )

- E vitamini yağı ( iki yemek kaşığı

YAPILIŞI:

Malzemelerimizi bir kaba veya bir kaseye koyup güzelce karıştıralım.

Karışım hazır olduktan sonra pamuk yardımıyla sivilcenin üzerine uygulayalım ve 4-5 dakika bekleyelim.

5 dakika bittiğinde suratımızı ılık su ile durulayalım.

Haftada bir kere yaptığımız takdirde cildimizdeki sivilcelerin azaldığını görebiliriz.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.