Günahın Küçüklüğüne Bakma!
İslam dininde günahın küçüklüğüne büyüklüğüne bakılmaksızın neden günahlara büyük hassasiyet gösterilir?
Kur’ân-ı Kerîm’de buyrulur:
“Kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse onun mükâfatını görecek, kim de zerre ağırlığınca bir kötülük işlerse onun cezasını görecektir.” (ez-Zilzâl, 7-8)
Zerreler dahî hesaba gelecek. O hâlde en küçük bir hatâdan bile büyük bir titizlikle sakınmalıyız.
Kâsım bin Muhammed radıyallahu anh buyurur:
“En büyük günahlardan biri, kişinin günahını hafif görmesidir.”
Lokman Hakîm buyurur:
“Küçük işleri umursamazlık etme! Çünkü küçük, yarın büyüğe dönüşür.”
Abdullah ibn-i Mes’ûd radıyallahu anh şöyle der:
“Mü’min, günahını, altında oturduğu ve sanki her an üzerine devrilme tehlikesi olan bir dağ gibi görür. Bu koca dağ, üzerime düşer mi, diye korkar durur. Fâcir ise, günahını burnunun üzerinden geçen bir sinek gibi görür.” (Buhârî, Deavât, 4)
KİME KARŞI GÜNAH İŞLEDİĞİNE BAK
Bazen küçük bir zerre, terazinin bir kefesinin diğerine ağır basmasına sebebiyet verir. Bu yüzden hiçbir sevâbı da günahı da küçük görmemek gerekir.
Tâbiînden Bilâl bin Sa‘d’in radıyallahu anh şu îkâzı, sâlih mü’minlerin takvâ hassâsiyetini ne güzel îzah eder:
“Günahın küçüklüğüne bakma! Fakat kime isyan ettiğine, kime karşı günah işlediğine bak!”
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Müslümanın Gönül Dünyası, Erkam Yayınları