Güney Afrika'da İslâm'ın Temsilcileri: Medreseler

Güney Afrika Cumhuriyeti'nde yaşayan Müslümanlar, kültürlerini ve değerlerini ülkeye ayak bastıkları günden itibaren muhafaza ediyor.

Güney Afrika Cumhuriyeti'nde yaşayan Müslümanlar, kültürlerini ve değerlerini ülkeye ayak bastıkları günden itibaren muhafaza ediyor.

FAALİYET GÖSTEREN YÜZLERCE MEDRESE VAR

Ülke genelinde faaliyet gösteren yüzlerce medrese, Güney Afrika'daki İslam mirasının en önemli unsurları arasında yer alıyor. Ortaöğretim çağındakilerin eğitim gördüğü medreselerin yanı sıra yetişkinler için de Güney Afrika'nın dünya çapında üne sahip medreseleri bulunuyor.

Daru'l Ulum diye anılan yetişkin medreseleri hakkında konuşan İslami Eğitim Uzmanı ve Radyo İslam Yöneticisi İsmail Varyava, "Mahmudiye, Azadville, Zekeriyya gibi tanınmış medreselerde, Rusya, Malezya, Çin, Suudi Arabistan, Hindistan, Tayland, Fas, Filipinler, Türkiye, Özbekistan başta olmak üzere 55'ten fazla ülkeden öğrenci eğitim görüyor" dedi.

KIZLARA ÖZEL MEDRESELER DE VAR

Afrika ülkelerinden de medreselerde eğitim görmeye gelenler olduğuna dikkati çeken Varyava, ülkede yalnızca kızlara özel medreselerin de hizmet verdiğini bazı medreselerde de eğitim dilinin Urduca olduğunu kaydetti.

Güney Afrika Camiatu'l-Ulema (Müslüman Alimler Birliği) Ortaöğretim sorumlularından Moulana Eyyub Muhammed, kendisinin de temel eğitiminin ardından Hindistan'da medrese eğitimi gördüğünü, 1966 yılından bu yana da eğitimle ilgilendiğini aktardı.

Muhammed, ortaöğretim medrese sisteminin işleyişine dair, "Gueteng eyaletindeki 175 öğretim kurumunda, 5 bin öğrenci yılda iki kez genel değerlendirme sınavının yanı sıra yıl sonunda fıkıh, tarih ve akaid derslerinden sınava tabi tutuluyor" diye konuştu.

OKULLARLA EŞ ZAMANLA EĞİTİM VERİLİYOR

Çocukların eğitim gördüğü medreseler, ülkede eğitim-öğretim yılının açılmasıyla eş zamanlı olarak faaliyetlerine başlıyor. Sabah okula giden çocuklar, öğleden sonra ise medreseye giderek eğitim görüyorlar.

Temel İslami eğitimin yanı sıra kültürel ve tarih konularında da derslerin işlendiği medreselerde öğrenciler, sınavlara tabi tutuluyor, başarılı olamayanlar sınıf tekrarı yapıyor.

ULUSLARARASI KABUL GÖRÜYORLAR

Ders programlarının uluslararası kabul gördüğünü de söyleyen Muhammed, Bosna, Amerika, Kanada, İngiltere, Tayland, Paraguay, Suudi Arabistan, Kosova, Kenya ve Zambiya'nın da aralarında bulunduğu çok sayıda ülkenin Güney Afrika'daki eğitim modelini kullandıklarını söyledi. Muhammed, Tayland ve Hindistan'da uygulanan sistemin doğrudan Güney Afrika'ya bağlı olduğunu vurguladı.

Gueteng eyaletindeki medreselerden sorumlu Muhammed, 146 medresenin ortaöğretim öğrencilerine hizmet ettiğini sözlerine ekledi.

Cape Town'daki "Habibia Soofie Mescid Medresesi'nde" ders veren Lokman Kagi de İslami eğitimin 1900'lerin başından beri mescitte devam ettiğini, medresenin 1992 yılından beri faaliyet gösterdiğini söyledi.

Kagi, 80 öğrencisi olduğunu belirterek, genel olarak 6 yaş üzeri çocuklara eğitim verdiğini ifade etti. Temel derslerin yanı sıra, Kur'an-ı Kerim, İslam tarihi, fıkıh, ahlak ve kişisel gelişim gibi derslerin verildiğini söyleyen Kagi, Arapça ve hafızlık eğitiminin de programları dahilinde olduğunu dile getirdi.

GÜNLÜK HAYATTAKİ HASSASİYETLERİ BESLİYOR

İslami eğitimin gündelik yaşamda da öğretici olduğuna dikkat çeken Kagi, "Medreseler, çocuklarda doğruluk, içtenlik, yardımseverlik, başkalarına saygılı ve adil olmak gibi günlük hayattaki pratik hassasiyetleri besliyor" diye konuştu.

MEDRESE'DE EĞİTİM GÖREN İKİ ÖĞRENCİ: SAFİYYE VE RAMİZ

Medresede hafızlık eğitimi alan 13 yaşındaki Safiyye Hameduloy, başlangıçta bir takım zorluklar yaşamasına rağmen ortama çabuk uyum sağladığını söyledi.

"Bana en çok faydalı olan dersin fıkıh olduğunu söyleyebilirim" diyen Hameduloy, "Nasıl iyi bir Müslüman olmalıyım, ne yapmalıyım, ne yapmamalıyım konularında bu dersin bana çok faydası oldu" dedi.

BAŞÖRTÜMLE GURUR DUYUYORUM

Başörtülü olmasının çevresinde zaman zaman garipsendiğini söyleyen Safiyye, "Fıkıh dersleri bana, başörtümle gurur duymam gerektiğini öğretti" ifadelerini kullandı.

Kız ve erkek öğrencilerin ayrı dersliklerde öğrenim gördüğü medresede, eğitimini tamamlayıp çocuklarla ilgilenen 18 yaşındaki Ramiz Han ise medreseye 10 yıldır devam ettiğini belirtti.

Medresede verilen temel eğitimin inancı sağlamlaştırdığını vurgulayan Han, "Medreseler, herkese saygılı olmamız gerektiğini öğrettiği gibi diğer ortamlardan kolayca etkilenmememizi de sağlıyor" diye konuştu.

5a6a6dce68b0100db8a4e5b76de5a126.jpg.thumb_700

7cc4bb4d3dd212c6ce6f09f24e454ae0.jpg.thumb_700

4502b8c627b5eed072aca77a2c2925f1.jpg.thumb_700

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.