Günümüzde Tasavvufun İçine Pek Çok Hurâfeler Karışarak Bozulduğu Söylenmektedir. Bu Konuda Neler Yapılabilir?

Günümüzde tasavvufun içine pek çok hurâfeler karışarak bozul-duğu söylenmektedir. Bu konuda neler yapılabilir? Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz cevaplıyor...

Bu soruda herhâlde tasavvufun bozulup gerilediğine işâret edilmek istenmektedir. Aslında İslâmî ilimler ve sosyal kurumlar bileşik kaplar gibidir. Birinin yükselmesi ve diğerlerinin yerinde sayması veya birinin seviyesinin düşüp diğerlerinin yukarda kalması mümkün değildir. İslâm dünyâsında gerileme ve çözülme başlayınca bütün ilimler ve kurumlar bundan nasîbini almıştır. Medrese, tekke ve ordu üçlüsünün oluşturduğu sosyal müesseseler birbiriyle ahenkli biçimde çalıştıkları, birbirlerini rakip görüp dışlamadıkları zamanlar yüksek seviyede hizmet vermişlerdir. Bu müesseseler birbirini bütünleyen özelliklerini kaybedip rekâbetle birbirini yıpratmaya başlayınca genel bir gerileme başlamıştır. Tekke ve tasavvufî kurumların parlaklığını kaybettiği dönemde, medrese veya ordunun hâlâ parlak hizmetler verdiğini söylemek mümkün değildir. Bu îtibârla gerileme ve çözülme bütün kurumlarda birlikte yaşanmıştır.

İSLÂM TOPLUMUNUN ORTAK PROBLEMİ

Günümüzde tasavvufî hayâtın içinde bulunduğu öne sürülen bid’at ve hurâfeler aslında İslâm toplumunun ortak problemidir. Tasavvuf ya da başka İslâmî çevrelerde görülen birtakım bid’at ve hurâfelerin temel sebebi bilgi eksikliğidir. Çünkü bugün insanlarda mânevî hayâta ilgi, bilginin çok önündedir. Bu ilgiyi doyurup iyiye kanalize edecek gerekli kurumlar olmadığı ve dînî bilgilenmede problemler bulunduğu için insanlar din adına çoğu zaman hurâfelere takılıp kalmaktadır. Hurâfe ve bid’atin tek sebebi vardır, o da cehâlettir.

Ehl-i sünnet çizgisinde, müteşerrî ve cehâletten kurtulmayı görev sayan tarîkatlar hurâfelerle mücâdele etmektedir. Nitekim XIX. yüzyılda başta Nakşbendîlik’in Hâlidiyye kolu olmak üzere pek çok tarîkat, ilim ve medrese çevrelerinin de desteğiyle bir tecdîd/yenilenme ve ıslâhât hareketi başlatmışlardır.

İslâmî ilimlerin hepsinde meydana gelen canlanma ve yenilenme tasavvuf muhîtlerinde de görülmektedir. Ancak nasıl fıkıh, tefsîr ve hadîste bugün Müslümanlar dün oldukları seviyeyi henüz yakalayamamışlarsa, tasavvufta da yakalayamamışlardır. Kaldı ki tasavvuf bir ilim olduğu kadar mânevî ve rûhî bir hayâttır. Bu yüzden bu konudaki gelişmeler daha çok zamana ihtiyaç duymaktadır.

Ayrıca İslâmiyet’in rûhuna aykırı olmayan millî kültür unsurlarının da bâzı çevrelerce bit’at ve hurâfe olarak telâkkî edilmesi ifrat bir yaklaşım tarzıdır. Çünkü eşyâ hakkında aslolan ibâhadır; yâni bir şeyin haram ve yasak oluşuna dâir bir hüküm yoksa onun mubah ve helâl olduğu kabûl edilir.

Kaynak: Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, 300 Soruda Tasavvufi Hayat, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

TASAVVUFDA TEFSÎR, HADÎS VE FIKIH GİBİ BİR İLİM MİDİR?

Tasavvufda Tefsîr, Hadîs ve Fıkıh Gibi Bir İlim midir?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.