Gusül İçin Yeterli Su Miktarı ile İlgili Hadis

Ne kadar su ile gusül alınır? Gusül için yeterli su miktarı ile ilgili hadis-i şerif…

Aişe radıyallahu anha’dan:

GUSÜL İÇİN YETERLİ SU MİKTARI

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem cünüpken farak denilen bir çanak su ile yıkanırdı, dedi.

Ebû Dâvud dedi ki: Ma’mer, Zührî’den şu hadis-i rivâyetle şöyle dedi: Aişe radıyallahu anha dedi ki:

Ben ve Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem içinde bir farak kadar su bulunan bir çanaktan yıkanırdık. (Ferak iki sâ’ su alan kabtır. Yaklaşık 6,666 gram, su eder.)

Ebû Dâvud dedi ki: Ahmed bin Hambel’in şöyle dediğini işittim. Farak 16 rıtıldır. Şöyle dediğini de işittim. Ebû Zi’b’in oğlunun bir saı beş rıtıl ve bir rıtlin üçte biri kadardır. Dedi ki: Kim sekiz rıtıl derse bu mahfuz değildir. Ebû Dâvud dedi ki: yine Ahmed bin Hambel’in şöyle dediğini işittim: Kim fıtır sadakasında bizim şu rıtlımızla beş rıtıl ve bir de bir rıtlın üçte biri kadar verirse ancak ödemiş olur.

Denildi ki: (Hurmalar içerisinde) sayhani ağırdır.

İmam dedi ki: Sayhanî daha güzeldir. (biraz düşündükten sonra) Hangisi daha ağırdır bilmiyorum, dedi. (Ebû Dâvûd, Taharet, 97/238; Buharî, Kitâb’ul-Gusül, b. 2, s. 68, c. 1; Müslim, Kitâb’ut-Tahâret, b. 10, n. 319, s. 255, c. 1; Neseî Kitâb’ut-Tahâret, b. 60, n. 229, s. 128, c. 1)

Kaynak: İbrahim Koçaşlı, Sünen-i Ebî Davud ve Tercemesi, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

GUSÜL NEDİR?

Gusül Nedir?

GUSÜL NEDİR? SÜNNETE UYGUN GUSÜL ABDESTİ NASIL ALINIR?

Gusül Nedir? Sünnete Uygun Gusül Abdesti Nasıl Alınır?

ABDEST VEYA GUSÜL ALIRKEN KULLANILACAK SU MİKTARI İLE İLGİLİ HADİSLER

Abdest veya Gusül Alırken Kullanılacak Su Miktarı ile İlgili Hadisler

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.