
Güzel Ahlâk Hakkında Hadis-i Şerifler
Hadîs-i şerîfde buyurulmuştur: “Nâs, Hak Teâlâ hazretlerinin ıyâlidir. Allah Teâlâ ve tekaddes hazretlerine halkın en ehabbi (sevgilisi) Hakk’ın ıyâline ihsan üzere olan kimsedir.”
Ahlâkın dinde önemli bir yeri vardır. Peygamberimiz Kur’an-ı Kerim’de güzel ahlâkı ile övülmüştür.
“(Ey Muhammed) Şüphesiz sen yüksek bir ahlâk üzeresin.” (Kalem, 68/4) buyurulmuştur.
Peygamberimiz de: ِ
“Ben ancak yüksek ahlâkı tamamlamak için gönderildim.” (el-Muvatta, “Hüsnü’l-Hulk”, 8) demiştir.
Hz. Aişe validemiz, Peygamberimizin ahlâkının nasıl olduğu sorulduğunda:
“Onun ahlâkı Kur’an idi” demiştir. (Müslim, “Müsafirûn”, 139)
***
Hz. Aişe Validemiz anlatıyor; Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: ِ
“İman yönünden müminlerin en olgunu ahlâkı en güzel olanlarıdır. En hayırlınız da kadınları için hayırlı olanınızdır.” (Tirmizî, “Rida”, 11)
***
Ebû Şurayh (r.a.) anlatıyor:
Peygamberimiz bir defa arka arkaya üç defa yemin ederek;
“Vallahi iman etmiş olmaz, vallahi iman etmiş olmaz, vallahi iman etmiş olmaz” buyurdu. Orada bulunanlar tarafından;
Ey Allah’ın Peygamberi, bu iman etmiş olmayan kimdir? diye soruldu.
Peygamberimiz:
“Kim olacak; şu komşusu haksızlığından, kötülüğünden güven içinde olmayan kimse, diye cevap verdi. (Buhârî, “Edeb”, 29)
***
Peygamberimiz de oruç ve güzel ahlâkı ile ilgili olarak şöyle buyurmuştur:
“Kim ki, yalan söylemeyi ve yalanla iş yapmayı bırakmazsa, Allah Teâlâ o kimsenin yemesini, içmesini bırakmasına (yani oruç tutmasına) değer vermez.” (Buhârî, “Savm”, 68)
***
Enes (ra.) anlatıyor: Peygamberimiz Ebûzer ile karşılaştı ve
“Ebûzer! Diğerlerine göre yükte hafif fakat mizanda ağır gelen iki özelliği sana bildireyim mi?” buyurdu. Ebûzer:
Evet, bildir, ey Allah’ın Rasûlü, demesi üzerine Peygamberimiz:
“Güzel huylu olmaya çalış ve daima sükûtu tercih et. Nefsimi kudret elinde bulunduran Allah’a yemin ederim ki, yaratıklar, bunlar gibi değerli bir amel yapmamışlardır” buyurdu. (Heytemî, Mecmau’z-Zevâid ve Menbau’l-Fevâid, VIII, 22)
***
Peygamberimiz müslümanı tarif ederken:
“Müslüman, dilinden, elinden Müslümanların selâmette kaldığı (zarar görmediği) kimsedir.” buyurmuştur. (Buhârî, “İman”, 4; Müslim, “İman”, 14)
***
Ebû Hureyre (ra.) diyor ki, bir adam Peygamberimize:
—Ey Allah’ın Resûlü, falan kadın çok (nafile) namaz kılar, oruç tutar ve çok sadaka verir. Yalnız dili ile komşularını incitir, dedi (ve Peygamberimizin bu kadınla ilgili değerlendirmesini sordu) Peygamberimiz:
“O, Cehennemdedir” buyurdu. Adam:
Ey Allah’ın Resûlü, falan kadın da az namaz ve orucu ile anılır ve kendi yaptığı Keş’den bir miktar da sadaka verir. Ancak (iyi ahlâkı sebebiyle) komşularına eziyet etmez, dedi (ve bu kadın hakkındaki görüşünü sordu) Peygamberimiz;
“İşte o kadın Cennettedir” buyurdu. (Ahmet b. Hanbel, Müsned, II, 440)
***
Said İbnu'l-Âs (r.a) anlatıyor:
Hz. Peygamber (s.a.v) buyurdu ki:
"Bir baba çocuğuna güzel ahlâktan daha üstün bir miras bırakamaz" (Tirmizî, Birr 33, IV, 338)
***
Hz. Ebu'd-Derdâ (r.a) anlatıyor:
"Resûlullah (s.a.v) buyurdular ki:
"Kıyâmet günü, mü'minin mizanında güzel ahlâktan daha ağır basan bir şey yoktur. Allah Teâla hazretleri, çirkin düşük söz (ve davranış) sahiplerine buğzeder." (Tirmizî, Birr 62, IV, 363)
***
Hz. Ebu Hüreyre (r.a) anlatıyor:
"Resûlullah (s.a.v) buyurdular ki:
"Mü'minler arasında imanca en kâmil olanı, ahlâkça en güzel olanıdır. En hayırlınız da ailesine hayırlı olandır." (Tirmizî, Radâ 11, III, 466)
***
Hz. Câbir (r.a) anlatıyor:
"Resûlullah (s.a.v) buyurdular ki:
"Bana en sevgili olanınız, kıyamet günü de bana mevkice en yakın bulunacaklanınız, ahlâkça en güzel olanlarınızdır. Bana en menfur olanınız, kıyamet günü de mevkice benden en uzak bulunacak olanınız, gevezeler, boşboğazlar ve yüksekten atanlardır."
(Cemaatte bulunan bâzıları): "Ey Allah'ın Resûlü! Yüksekten atanlar kimlerdir?" diye sordular.
"Onlar mütekebbir (büyüklük taslayan) kimselerdir!" cevabını verdi." (Tirmizî, Birr 71, IV, 370)
***
Nevvâs İbnu Sem'an (r.a) anlatıyor:
"Resûlullah (s.a.v)'a iyilik (birr) ve günah hakkında sordum. Bana şu cevabı verdi:
"İyilik (birr), güzel ahlâktır. Günah da içini rahatsız eden ve başkasının muttali olmasından korktuğun şeydir." (Müslim, Birr 14, III; 1980)
***
Hz. Ebû Hüreyre (r.a) anlatıyor:
"Resulullah (s.a.v)buyurdular ki:
"Sehâvet sahibi Allah'a yakındır, insanlara yakındır, cennete yakındır, cehennemden uzaktır. Cimri ise Allah'tan uzaktır, insanlardan uzaktır, cennetten uzaktır, cehenneme yakındır. Câhil sehâvet sahibini Allah, cimri ibadet düşkününden daha çok sever." (Tirmizî, Birr 40, III; 342)
***
Hz. Ebu Hureyre (r.a) anlatıyor:
"Resulullah (s.a.v)'den ateşe insanları en çok atan şeyin ne olduğu soruldu:
"Ağız ve ferc!" buyurdular.
En ziyade neyin insanları cennete soktuğundan sordular:
"Allah'a takva ve güzel ahlak!" buyurdular." (Tirmizî, Birr 62, IV, 363)
YORUMLAR