Hac ve Umre Sevabı Kazandıran İbadet
Cennet vakitlerinden gölgelerin uzadığı, rızkın taksim edildiği, rahmetin her tarafı kapladığı ve duâların kabul olunduğu bir vakit...
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillâhirrahmânirrahîm.
“De ki: Rabbim, dilediğine bol rızık verir ve (dilediğinden) kısar; fakat insanların çoğu bilmezler.” (Sebe, 36)
Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz buyurdular:
“Kim sabah namazını cemaatle kılar, sonra da güneş doğana kadar oturup Allah Teâlâ’yı zikreder, sonra da iki rekât namaz kılarsa tam bir hac ve umre sevabı gibi ecir almış olur.” (Kenzü’l-ummâl, hadis no: 21508)
Resûl-i Ekrem’in (s.a.v.) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
“-Size cennet vakitlerinden gölgelerin uzadığı, rızkın taksim edildiği, rahmetin her tarafı kapladığı ve duâların kabul olunduğu bir vakte delâlet edeyim mi?” Ashab:
“-Evet, haber ver yâ Resûlallah” dediler.
“-Tan yerinin ağarmasından güneş doğana kadar olan vakittir.” buyurdu. (Kenzü’l-ummâl, IV, 21)
Aliyyü’l-Murtazâ (r.a.) der ki: “Hz. Peygamber (a.s.) güneş doğmadan önce Hz. Aişe’ye uğradı. O uyuyordu. Efendimiz ona dokunup: “Kalk da Rabb’inin rızkını gör. Gafillerden olma. Muhakkak ki Allah kullarının rızkını tan yerinin ağarması ile güneşin doğuşu arasında taksim eder.” buyurdu. (Münzirî, Tergîb, II, 190)