Hadis ve Sünnet
Hadis nedir, sünnet nedir, hadisler kaça ayrılır, hadis ilminin gayesi nedir, hadis rivayetinin şartları nelerdir, muhaddis nedir?
Hadiscilere göre, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimizin sözleri, işleri ve halleridir.
HADİS NEDİR?
Usûl ü fıkıhcılara göre hadis; Peygamberimizin -sallallahu aleyhi ve sellem- sözleri ve işleridir. (Sözleri içersinde takriri de dahildir.)
HADİS ÇEŞİTLERİ
İlmli hadis başlıca ikiye ayrılır:
1. İlmli rivâyetli hadis.
2. İlmli dirâyetli hadis.
İlm-i Rivâyet-i Hadis: Peygamberimizin, ister kendine mahsus olsun, isterse umûma şâmil bulunsun, sözlerini ve bütün hareketlerini senedi muttasıl ile rivâyet eden ilimdir. Kütübli Sitte gibi. (Yani Buharî, Müslim, Ebû Dâvud, Neseî, Tirmizî ve İbnli Mâce’nin cem ettikleri kitaplar)
İlm-i Dirâyet-i Hadis: Kendisinden hadis rivâyet edilen râvilerin durumu ile rivâyet edilen hadislerin sahih, zaif gibi durumlarından bahseden ilimdir. Usûlü hadis kitapları gibi.
Rivâyetin Şartları: Râvinin, rivâyeti işitmek ve arz gibi rivâyeti alma nevilerinden biriyle alması şarttır. Bazı usulcülere göre ilmli hadisin mevzuu Rasûlullah’ın zâtıdır. Bazılarına göre hadislerin senet ve metnidir.
İlm-i Hadisin Gayesi: Rivâyetin sahih olanını, sahih olmayanından ayırt etmektir.
TAKRİR NEDİR?
Takrir; Peygamberimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- hayatta iken Müslümanların bazı şeyleri yaptığını bizzat görüp veya işitip, onları men etmiyerek hali üzere bırakmasıdır. Peygamberimizin -sallallahu aleyhi ve sellem- halleri, muhaddislere göre hadisin manâsına dahildir. Fakihlere göre dahil değildir. Meselâ: Peygamberimizin -sallallahu aleyhi ve sellem- doğumu, hilyeli saadeti, halleri cümlesindendir. Sahabeden meydana geldiği rivâyet edilen söz, iş ve takrire de çok kere hadis denir.
HABER NEDİR?
İster merfu, ister mevkuf ve maktû olsun, yani gerek Peygamberimizden -sallallahu aleyhi ve sellem- gerekse başkasından nakledilen rivâyete denir kil hadisten daha şümûllüdür. Bu duruma göre her hadis haberdir, fakat her haber hadis değildir.
Âlimlerden bazıları, haberin merfuuna, mevkufuna ve maktuuna da hadis diyorlar, bunların dilinde hadis ile haber aynı manâdadır. Diğer bâzı âlimlere gelince, onlar da yalnız Peygamberimizden -sallallahu aleyhi ve sellem- rivâyet edilene hadis, başkalarından rivâyet edilene de haber derler. Bunlara göre hadis ile haber birbirinden ayrıdır. Bu tarifl lere göre hiçbir hadis haber olmadığı gibi hiçbir haber de hadis değildir.
SÜNNET NEDİR?
Çok kere Peygamberimizin -sallallahu aleyhi ve sellem- işi, sözü ve takririne denir. Usûllü fıkıhcılara göre hadis karşılığıdır. Sünnet: Peygamberimizin -sallallahu aleyhi ve sellem- sözü, hadisli merfüdur, diyenler de var. Bu tarife göre her hadis sünnettir. Amma her sünnet hadis değildir. Sünneti nakledenlerin en aşağı mertebede olanı râvidir ki işi yalnız hadisli senediyle nakletmektir. Naklettiği haberlerin senetleri ve metinleri hakkında derin bilgiye sahip olması şart değildir.
MUHADDİS NEDİR / KİMDİR?
Muhaddis; senetleri ezberleyen ve senetlerde ismi geçen kimselerin adâletli ve adâletsiz olduklarını bilen kimsedir. Muhaddisin derecesi râvinin derecesinden üstündür. Muhaddisler arasındaki derece tasnifi şöyledir: Hafız, Hüccet ve Hakim’dir. Muhaddise, şeyh ve imam da denilir ki, hadis ilminde ehliyetli olan kimsedir.
Eğer bir muhaddis, yüzbin hadisi metin ve senetleriyle ezberler, senetlerde ismi geçen kimseleri adâlet, cerh ve tâdil bakımından iyice tanırsa, ona Hafız, aynı şartlar dahilinde üç yüz bin hadisi bilene Hüccet, sünneti tamamıyla bilen muhaddise Hakim adı verilir. Hafız, Hüccet ve Hakim hakkında, İmâmlı Cezeri’nin, Zeyneddinli Irakî’nin, Ebû Bekir Ebû Şeybe’nin tarifleri de mevcuttur.
Kaynak: İbrahim Koçaşlı, Sünen-i Ebi Davud ve Tercemesi, Erkam Yayınları
YORUMLAR