Hak Dîn Ne Demektir?

Hak Dîn ne demektir? Hak Dîn'in kısaca anlamı nedir?

Hak Din, Allah'ın peygamberleri vasıtasıyla gönderdiği dine denir. Bu din, tevhit esasına dayanan İslâm dinidir. İlk peygamberden itibaren bütün peygamberlerin tebliğ ettiği hak dinin adı İslâm (Âl-i İmrân, 3/19; Bakara, 2/132; Yusuf, 12/40), bu dini kabul edenlerin adı da müslümandır (Hac, 22/78). Muamelat ile ilgili bazı kurallar Peygamberden peygambere değişmiş ise de Hak Dinin temel ilkelerinde bir değişme olmamıştır. Hz. Muhammed (a.s.)'in gönderilmesiyle son şeklini almıştır: "Bugün size dininizi kemale erdirdim, size nimetimi tamamladım ve din olarak İslâm'dan razı oldum..." (Mâide, 5/3) âyeti bu gerçeği ifade etmektedir. Kur'ân'da İslâm, "Dinü'l-Hak" kavramı ile de ifade edilmiştir (Tevbe, 9/33). Hak dinin üç ana unsuru vardır; ilahîdir, akıl sahiplerine hitap eder ve ihtiyarîdir. Din ilahî olmayınca hak din olmaz. Aklı olmayanın dinî mükellefiyeti yoktur. İhtiyarî olmayınca yani isteyerek kabul edilmeyince dinin tesiri olmaz, böyle bir kimsede "diyanet/dindarlık" bulunmaz. Hak dinin vasıfları şu âyette sayılmıştır: "(Ey Peygamberim!) De ki: `Rabbim, beni dosdoğru yola, dosdoğru dine, Allah'ı birleyen İbrahim'in dinine iletti..'." (En'âm, 6/161).

İslâm, emir ve yasaklarında, hüküm ve kurallarında eğrilik ve yanlışlık bulunmadığı, dosdoğru olduğu için "Hak Din" ve "Sırat-ı Müstakîm" adını almıştır. Dinin hak din olması için bütün kurallarının ilâhî olması gerekir: Cibrîl hadisi diye meşhur olan hadiste hak din; îmân, İslâm ve ihsan kavramlarıyla nitelenmiştir. Hadisin sonunda Peygamberimiz Hz. Muhammed (a.s.)'in "işte bu Cibrîl idi. İnsanlara dinlerini öğretmek için gelmiştir" beyanı bunu ifade etmektedir (Buhârî, Îmân, 37).

İslam ve İhsan

İSLAM NEDİR?

İslam Nedir?

"İSLAM NEDİR?" HADİSİ

"İslam Nedir?" Hadisi

İSLAM NEDİR? İSLAM TARİHİ KISACA BİLGİ

İslam Nedir? İslam Tarihi Kısaca Bilgi

PEYGAMBERİMİZİN "İSLAM NEDİR?" SORUSUNA VERDİĞİ CEVAP

Peygamberimizin "İslam Nedir?" Sorusuna Verdiği Cevap

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.