Hak Dostunun Kral’a Verdiği İbretlik Cevap

Hak Dostunun Kral’a verdiği ibretlik cevap ve hadiseden çıkarmamız gereken dersler...

Hüdâyî Hazretleri buyurur:

Yerler ü gökler lisân-ı hâl ile hep çağırıp

Derler; Allâhʼa gelin kim mâsivâda[1] yok bekā!..

Cenâb-ı Hak, gönül gözüyle okuyup varlıkların hâl lisânına âşinâ olmamız için, kâinat kitabını kevnî âyetlerle donatmıştır. Hikmet ve ibret nazarıyla bakıldığında açıkça görülür ki, kâinâtın umûmî ve hâkim manzarası fânîliktir.

Şu kıssa ne kadar mânidardır:

Rivâyete göre hükümdarın biri, dillere destan bir saray yaptırır. Öyle ki, sarayın her odası ayrı bir güzellik sergisi, her köşesi ince tezyinatla işlenmiş ayrı bir sanat eseri gibidir. Kapılar, kakma sanatının en nâdide örneklerini taşırken, duvarlar baştanbaşa rûhu okşayan enfes hat örnekleriyle doludur. Velhâsıl, sarayın ihtişâmını anlatmaya kelimeler kifâyetsiz kalmaktadır.

Hükümdar bir gün, Hak dostlarından bir zâtı, yaptırdığı bu saraya dâvet eder. Dâvete icâbet eden mübârek misafirine sarayın her tarafını kemâl-i edeple gezdirdikten sonra:

“–Efendim! Sarayı nasıl buldunuz? Bu hususta görüşlerinizi almak isteriz.” der.

O Hak dostu ise:

“–Sultanım! Sarayın dünyevî ihtişâmı gerçekten de göz kamaştırıyor. Zira sarayın inşâsında emeği geçen sanatkârlar, bütün mahâretlerini ortaya koymuşlar. Kısaca her şey mükemmel!” der ve ilâve eder:

“–Sâde bir eksiği var!”

Hükümdar büyük bir şaşkınlık ve hayretle:

“–Allah Allah! Efendim bu sarayın eksiği nedir?” diye sorar.

O Hak dostu, her zerresi ile bütün bir kâinat için geçerli olan, kısa, öz, fakat son derece mânidar bir cevap verir:

“–Bekāsı yok!..”[2]

Hakîkaten; “…O’nun (Allâhʼın) zâtından başka her şey yok olacaktır…” (el-Kasas, 88) âyet-i kerîmesi muktezâsınca, yoktan var edilmiş olan bütün mahlûkat, yine yok olmaya mahkûmdur. Nitekim kabristanlardaki pek çok mezar taşı üzerinde yazan “Hüveʼl-Bâkî” ibâreleri, bunun en fasih ve beliğ ifadeleridir. O hâlde yok olmayacak olanın peşinde koşmak, yani fânînin değil Bâkîʼnin tâlibi olmak elzemdir.

Hikmet ehli zâtlardan biri şöyle buyurur:

“Dünya altından yapılmış ama fânî olsa, âhiret de çamurdan ama bâkî olsa, akıllı insan bâkî olanı fânîye tercih eder. Peki durum bunun aksine olur da dünya çamurdan ve fânî, âhiret de altından ve bâkî olursa acaba ne yapmak lâzımdır?!”[3]

Dipnotlar:

[1] Mâsivâ: Allahʼtan gayrı varlıklar.

[2] Bu hâdisenin Halife Harun Reşid ve Behlül Dânâ Hazretleri arasında cereyan etmiş olabileceği de nakledilmektedir.

[3] Ebû’l-Abbâs Ahmed bin Muhammed İbn-i Acîbe, el-Bahru’l-Medîd fî Tefsîri’l-Kur’âni’l-Mecîd, Kâhire 1419, II, 112.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Altınoluk Dergisi, 2022 – Kasım, Sayı: 441

İslam ve İhsan

ESAS HAYAT, ÂHİRET HAYATIDIR

Esas Hayat, Âhiret Hayatıdır

AHİRET HAYATINI İSTEYENLER

Ahiret Hayatını İsteyenler

AHİRET HAYATINA AÇILAN KAPI

Ahiret Hayatına Açılan Kapı

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.