"hak" Ne Demektir?

Hak kelimesinin pek çok mânâsı vardır.

ALLAH TEÂLÂ'NIN İSİMLERİNDEN BİRİ

Hak, Allah Teâlâ’nın isimlerinden birisidir. Doğru, mutlak gerçek, tartışmasız hakikat mânâlarına gelir.

Diğer mânâsıyla “hak”, Allah katından gönderilen bilgi ve haberlerdir. Kur’ân-ı Kerim, diğer semâvî kitaplar ve vahiy, hep haktır.

İnsanların doğuştan getirdikleri “hak”lar da vardır. Yaşama hakkı, inanç hakkı gibi… Bir kişinin sahib olduğu bütün haklar, “kul hakkı”nı oluşturur.

Mü’min, Cenâb-ı Hakk’ın hatırını âlî tutar. O’nun hakkı olan şeyleri hak sahibine tevdî ve teslim eder. Allah’a kulluk yapılması, O’nun yegâne ilâh ve mabud (ibadet eline varlık) kabul edilmesi, O’nun hakkıdır.

Peygamberlere, onlara getirmiş olduğu esaslara (vahiy ve kitaplara) îman ve itaat de, onların hakkının yerine getirilmesi demektir.

HAKLININ TARAFINDA OLMAK

İnsanın üzerinde Allâh’ın, âilesinin, bedeninin de hakları vardır. Belki de en zor olan vazife, bütün hak sahiplerine haklarını vermektir.

Cemiyet içinde yaşarken, insanların haklarını gözetmek, şefkat ve adâletle muâmele etmek de bir haktır. Bilhassa değerlerin alt üst olduğu, “güçlülerin her zaman haklı” kabul edildiği devirlerde, mü’minler, güçsüz de olsa “haklı”dan taraf olmak zorundadırlar. Kur’ân-ı Kerîm, bilhassa adâlet tevzî edilen mahkemelerde, insanların akrabalık ve menfaat münasebetlerini bir tarafta bırakarak; hakkın ve adâletin yanında yer almasını, doğrulukla şehâdet etmesini emreder.

ASR-I SAÂDETTEN BİR ÖRNEK

Ashâb-ı kiram, hatırı sayılır bir âileye mensup bir kadının hırsızlık suçundan cezalandırılmaması için araya Üsâme bin Zeyd’i koyarak Allah Rasûlü’ne müracaatta bulunmuşlardı. Bu talep üzerine Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in çehresi değişti. Yüzü gölgelenmişti. Kendisini çok sevmesine rağmen Üsâme’ye önce sitem dolu nazarlarla bakmış ve:

“-Allâh’ın koyduğu cezalardan birinin tatbik edilmemesi için aracılık mı yapıyorsun?” diye sormuştu.

Bunun üzerine Üsâme -radıyallâhu anh- Peygamber Efendimizin ne kadar üzüldüğü görmüş, son derece pişman olmuş ve derhal özür dileyerek:

“-Ey Allâh’ın Rasûlü! Benim bağışlanmam için duâ et.” dedi.

Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ayağa kalktı ve halka şöyle hitap etti:

“-Sizden önceki milletler, şu sebeple helâk olup gittiler. Aralarından soylu, makam-mevki sahibi biri hırsızlık yapınca onu bırakıverirler, zayıf ve kimsesiz bir hırsızlık yapınca da onu hemen cezalandırırlardı. Allâh’a yemin ederim ki, Muhammed’in kızı Fâtıma hırsızlık yapsaydı, elbette onun da elini keserdim!..” (Buhârî, Enbiyâ, 54; Müslim, Hudûd, 8, 9; ayrıca bkz: Buhârî, Megâzî, 53; Nesâî, Kat’u’s-Sârik, 6, VIII, 72-74)

Bu misal ile, Peygamber Efendimiz, Allâh’ın huzurunda hiçbir kulun diğerinden farkı olmadığını, mutlak bir eşitlik ve adaletle hükmetmek ve hakkın yanında yer almak gerektiğini yaşayarak öğretmiştir.

Kaynak: Zâhide Topcu, Şebnem Dergisi, Mart-2016, Sayı 133

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

  • Çok teşekkür ederim hocam

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.