Hak Yolunda İlk Savaş

Hikâyeler

Müslümanların müşriklerle yaptığı ilk savaş hangisidir?

Bedir’de iki ordu karşı karşıya gelince Utbe, kardeşi Şeybe ve oğlu Velid, Hz. Ali’nin (r.a.) ifâdesiyle, sadece Câhiliye gururu ve gayretiyle meydana çıkıp:

“–Bizimle kim çarpışacak?” dediler. Onlara karşı, Ensar gençlerinden üçü çıktı. Resûlullah Efendimiz, Müslümanlarla müşrikler arasındaki bu ilk savaşta, Ensâr’ın müşriklerle karşılaşmasını istemiyordu. Kureyş müşrikleri, karşılarına çıkan Ensâr’a:

“–Siz kimlersiniz?” diye sordular. Ensar gençleri:

“–Ensâr’danız!” dediler. Müşrikler:

“–Bizim sizinle bir işimiz yok!” dediler. Utbe bin Rebia:

“–Biz bunlarla çarpışmak istemiyoruz! Ey Muhammed! Sen kavmimizden, dengimiz olanları karşımıza çıkar! Biz, Abdulmuttalib Oğulları’ndan amcalarımızın oğullarıyla çarpışacağız!” dedi.

Bunun üzerine Resûlullah Efendimiz, Ensâr gençlerine saflarına dönmelerini emrettikten ve kendilerine dua buyurduktan sonra:

“–Kalkınız ey Hâşim oğulları! Bâtıl dâvâlarıyla Allah’ın nûrunu söndürmeye gelenlere karşı Hak yolunda çarpışınız! Zaten Allah, Peygamberinizi de bunun için göndermiştir. Kalk ey Ubeyde bin Hâris! Kalk ey Hamza! Kalk ey Ali!” buyurdular.

İsimleri zikredilenler, bundan büyük bir şeref duyarak hemen kalkıp müşriklerin karşısına dikildiler. Onlar:

“–Siz kimlersiniz? Konuşunuz da sizi tanıyalım, dengimizseniz sizinle çarpışalım!” dediler.

“–Ben Ubeyde’yim!”

“–Ben Hamza’yım!”

“–Ben Ali’yim!”

Bunun üzerine Utbe:

“–Bize uygun ve denksiniz!” dedi.

Müslüman kahramanların en yaşlısı olan Ubeyde (r.a.), Utbe ile, Hz. Hamza (r.a.), Şeybe ile, Hz. Ali (r.a.), Velid bin Utbe ile karşılaştı. Hz. Hamza ile Hz. Ali (r.a.) hasımlarını derhal öldürdüler. Hz. Ubeyde (r.a.) ile Utbe ise, ayakta duramayacak derecede birbirlerini yaraladılar. Hz. Hamza ve Hz. Ali (r.a.), Utbe’nin üzerine yürüyüp ölümünü hızlandırdılar. Hz. Ubeyde’yi (r.a.) kucaklayıp İslâm karargâhına getirdiler. Ubeyde’nin kesilen ayak bileğinden kan ve ilik akmakta idi. Hz. Ubeyde (r.a.), o hâlinde yanağını Peygamber Efendimiz’in ayağının üzerine koyarak:

“–Yâ Resûlallah! Ben şehit değil miyim?” diye sordu. Resûlullah Efendimiz:

“–Evet, şehitsin!” buyurdular. Ubeyde (r.a.):

“–Vallahi Ebû Tâlib sağ olsaydı, söylediği söze kendisinden ziyâde benim lâyık olduğumu anlardı!” dedi ve Ebû Tâlib’in:

“Biz onun çevresinde çoluğumuzu, çocuğumuzu unutacak derecede çarpışıp yerlere serilmedikçe, onu size teslim edeceğimizi mi sanıyorsunuz?” mealindeki beytini okudu. Ubeyde (r.a.), Bedir’den dönülürken Safra’da vefat etti ve oraya defnedildi.

Kaynak: Dr. Murat Kaya, Hz. Ali’den 111 Hayat Ölçüsü, Erkam Yayınları