Hakkı Haykırmak Nasıl Olur?

İLİM

Bütün zorbalar ve firavunlar, kendileri karşısında herkesin boyun eğmesini ve elpençe divan durmasını istemişlerdir. Böyle zâlimlere karşı hakkı haykırmak, en büyük cihaddır. Susmak ise dilsiz şeytanlıktır. 

Fî Zilâli’l-Kur’ân isimli tefsirin yazarı, büyük dâvâ adamı Seyyid Kutub’a, idam edilmeden önce, dönemin devlet başkanı Nasır’dan özür dilemesi karşılığında bağışlanacağını söylediklerinde, o büyük şehid şu cevabı verir:

“Eğer bu idam kararı hak ise, ben bu hakka razı oluyorum. Yok, eğer bâtıl ise, ben bâtıldan özür dileyecek kadar alçalmadım.” [1]

BÂTIL KARŞISINDA DİK DURMAK İZZET KAZANDIRIR

Bütün zorbalar ve firavunlar, kendileri karşısında herkesin boyun eğmesini ve elpençe divan durmasını istemişlerdir. Çoğunlukla da halklarını bu hâle dönüştürmüşlerdir. Bunların bu sultalarını yerle bir edenler, genellikle üç-beş hakikat kahramanıdır. Bunlar insanlık semâsının yıldızlarıdır.

Zâlime karşı hakkı haykırmak, en büyük cihaddır. Susmak ise dilsiz şeytanlıktır. Özellikle âlimlerin, âriflerin ve toplum önderlerinin, bu uğurda fedâ-yı cân etmeyi göze alabilmeleri beklenir. Toplumları sürükleyen liderler de genellikle kelle koltukta, kefeni omuzunda yürüyenlerdir. Öne düşenin ya da önde görünenin, böyle bir yüreği yoksa yoldan çekilmesi ve arka saflara sığınması daha güzeldir.

[1] İbrahim Refik, Tarih Şuuruna Doğru, I, 86.

Kaynak: Dr. Adem Ergül, 365 Lider Davranış, Erkam Yayınları